mandag 6. mars 2017

Referandumda oy kullanmalıyız!

Anayasamızın değişip değişmeyeceğine artık sadece halkımız, yani siz, ben, biz karar vereceğiz. Bu süreçte artık milletvekillerinin, partililerin kararlarına bağımlı değiliz. Artık kararı siz veriyorsunuz, ben veriyorum.

Öncelikle bu bilincin içinde olmamız lazım. Referandum halk oylaması demek. Yani halk oylayacak. Halk kim? Halk benim. Halk kim? Halk sizsiniz. Sadece ve sadece sen, ben, o oylayacağız. Yani söz bizde!

Bu oylamada oy kullanmamak gibi bir lüksümüz yok. “Ben oy kullansam ne olur, kullanmasam ne olur? Bir oy fark etmez,” diyemeyiz. Bu oylama son derece önemli.

Peki ne oylayacağız? Anayasa değişikliğini onaylayacağız ya da onaylamayacağız. “Evet” ya da “hayır” diyeceğiz. Neye evet ya da hayır diyeceğiz? Anayasa değişikliğine. Peki nerden bileceğiz nasıl oy vereceğimizi?

“Biz hukukçu muyuz? Anayasa bugün nasıl ki yarın nasıl olsun deniyor? Ben ne bileyim.” diyebilir miyiz? “Bilmek zorunda mıyım?” diyebilir miyiz? “Oy verdiğim parti ne derse, ben de öyle yaparım, olur biter” diyebilir miyiz?

Diyemeyiz. Bilmek zorundayız. Anayasa nedir, bilmek zorundayız. Anayasa nasıldı ki nasıl olsun isteniyor, bilmek zorundayız. Niye bilmek zorundayız? Çünkü bize soruyorlar. Sana, bana soruyorlar. Bize soruyorlarsa, bu o kadar önemli bir mesele ki partiler tek başına karar veremediği için soruyorlar. Biz bilmek zorundayız diye soruyorlar. Öğrenin, diye soruyorlar. Karar verin, diyorlar.

Onun için bu konuda üzerimize büyük bir sorumluluk düşüyor. Bize bırakılan bir meseleye, “bana ne ben anlamam,” diyemeyiz. Anlamalıyız. Anlayınca başkalarına da anlatmak için çalışmalıyız. Çünkü bu anayasa değişikliği önerisi, meclisin çoğunluğu tarafından, senin, benim, bizim tercihimize, bize bırakılmıştır.

Daha önceleri Norveç seçimlerinde oy kullanmanın ne kadar önemli olduğunu söylemiş, herkesi oy vermeye davet etmiştik. Simdi yine herkesi, ama herkesi referandumda oy kullanmaya davet ediyoruz. Araştırarak, bilerek oy vermeye davet ediyoruz. Öyle bir seçim yapmalıyız ki bu seçimin arkasında durabilmeliyiz. Neden evet ya da hayır dediğimizi, yıllar sonra bize, “Anneciğim, babacığım.. 2017’deki bu çok önemli referandumda sen ne demiştin? Evet mi, hayır mi demiştin? Neden öyle demiştin?” diye bunu soracak çocuklarımıza anlatabilmeliyiz, seçimimizin nedenlerini onlara anlatabilmeliyiz.

Yani bu işi çok ciddiye almalıyız. Oy kullanmalıyız. Sadece bu değil, oyumuzu aynı zamanda bilerek kullanmalıyız.


(“Arkası yarın ...”)

Ingen kommentarer:

Legg inn en kommentar