søndag 31. mai 2020

Norvec'ten korona haberleri: bu yaz bizi neler bekliyor?


Merhabalar! Oslo’da yılın şimdiye kadarki en sıcak gününü arkamızda bıraktık. Korona telaşıyla geçen aylardan sonra güneşte ısınmak, biraz olsun tatil duygusu yaşamak çok güzeldi. Bizi dinleyenlere sıhhat ve afiyet dileyelim. İşsiz kalmış veya kalma riski olanlara kolaylıklar dileyelim.

Sanıyorum toplumda bir normale dönülmüş duygusu var. Sıkıldık korona muhabbetinden. Hatta su anda da belki bizi dinleyenler “yine mi korona?” diyorlardır! Ancak, sokakta ne kadar her şey normalmiş gibi görünse de, tehlike sürüyor! Gevşemeye gelmez. Amerika’da tam 100 000 kişi, komşumuz İsveç’te tam 5 000 kişi hayatını kaybetti. Kaybetmeye de devam ediyor. Virüsün ne zaman tam anlamıyla ortadan kalkacağını hiç kimse bilmiyor.

Ama her ne olursa olsun moralimizi yüksek tutalım. Dünyada şimdiye dek görülmüş bu en ciddi krizi de elbette atlatacağız.

İçinde yaşadığımız Norveç toplumunda korona ile ilgili olarak neler olup bittiğini bilmemiz som derece önemli. Bu akşam da yine bazı sorulara cevap arayacağız:

Korona bulaşmaya devam ediyor mu? Okullar, spor ve seyahatte yeni kurallar neler? Hükümetin 3. kriz paketinden kimler yararlanacak? Bizi dinlemeye devam edin :)

Önce korona sayılarına bakalım.

Sayılar

Norveç’te yeni korona vakaları görülmeye devam ediyor. Yeni vaka sayısı son üç haftadır, haftada 100 civarında. Ama unutmayalım ki test edilen toplam kişi sayısı çok az. Yani aslında bilmeden hastalığı geçirenler de olabilir. Haftada yeni vaka sayısı 100’den çok fazla olabilir.

 Halk Sağlığı Enstitüsü’nün net sayfalarındaki bilgiye göre, Norveç’te 30 Mayıs’a dek tespit edilen toplam vaka sayısı 8 411 (geçen hafta 8 309 idi). Test edilen toplam kişi sayısı, yaklaşık olarak sadece 245 000!

 Geçen haftadan bu yana korona yüzünden 10 kişi hastaneye yatırıldı. Su an itibariyle hastanede yatan toplam hasta sayısı 28 (geçen haftadan bu yana 7 kişi azaldı). Bu sayı Mart sonu Nisan başındaysa en yüksek seviyeye, 300’lere ulaşmıştı. Su an hastanede bulunanların 3’ü respiratöre bağlı olarak yoğun bakımda. Su ana dek koronadan hayatını kaybedenlerin sayısı ise geçen haftadan bu yana 1 kişi artarak 236’ya ulaştı.

 Hastanelerde şu ana dek tedavi gören kişi sayısı 877 (geçen haftadan bu yana 10 kişi artmış durumda), bunlardan 218’i yoğun bakımda olmak üzere (geçen haftadan bu yana dört kişi azaldı. 31 Mayıs itibarıyla bu sayı 3 kişi).

 Bu arada şu ana kadar komşumuz İsveç’te 5000, Norveç’te ise sadece 230 kişi öldügünü hatırlatalım. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) başkanı, eski Norveç Başbakanı Gro Harlem Brundtland, aradaki bu farkın önümüzdeki birkaç yıl içinde kapanmasının çok güç göründüğünü söylüyor.

Korona testi

FHI korona semptomları görünen herkesin test edilmesini öneriyor. Kapasitede sıkıntı olduğu taktirde öncelik sırası şöyle:

 Hastaneye yatacak kadar hasta olanlar test edilmede en on sırada geliyor. Sonra huzurevi, “sykehjem” veya başka sağlık kurumunda olanlar, daha sonra da risk grubunda olanlar geliyor. Bundan sonra da karantinada olanlar, daha sonra da yuva ve okullarda çalışanlar, öğretmenler, öğrenciler geliyor.

Kurallar

  • Hala diğer insanlarla aramızda en az 1 metre olması kuralı devam ediyor.
  • Ellerimizi çok temiz tutmamız gerekiyor.
  •  Çocuklar hastaysa okula asla yollanmayacak. Biz de hastaysak evden çıkmayacağız.
  • 65 yaşın üzerinde ve risk grubu içinde olanlar daha dikkatli olmalılar.


Sonra:
Haziran itibarıyla karantina kurallarında değişiklik oluyor. Koronali birinin yakınında olmuş olan herkesin değil, sadece aynı evde yaşadığı yakınlarının ve çok yakın olduklarının karantinaya girmesi gerekiyor, Diğerlerinin 3. ve 7. günde test olması yetiyor.

Çocuklar ve gençler için spor antrenmanları başlıyor. 19 yaş altındaki çocuk ve gençlerin antrenman sırasında aralarında 1 metreden az mesafe olabilecek. Tekvando vs. gibi birebir yapılan sporlarda sürekli aynı eslerle antrenman yapılabilecek.

Yüzmeye de başlanacak ama onun da kuralları var. Yani açılan her alanın kuralları var.

Huzur evleri de ziyarete açılıyor,, ancak her yaşlının durumu teker teker incelendikten sonra buna izin verilecek.

Okul ve gençler

Önümüzdeki hafta Perşembe gününden itibaren liseler dışındaki okullarda 1 metre mesafe kuralı kalkıyor. Yani çocuklar birbirlerine yakın durabilecek. Liselerdeyse öğrenciler arası 1 metre kuralı hala geçerli.


Okulda ve yuvalarda kırmızı, sarı ve yeşil seviyeden söz ediyoruz. Koronadan önceki halimiz, yeşil, yani normal durumdu. Koronadan sonra okullar kapandı. Açılınca kırmızı duruma geçtik. Şimdi kırmızı seviyedeyiz. Öğrenciler küçük gruplara bölünüyor. Gruplar birbirlerine yaklaşmıyor. önümüzdeki hafta sarı seviyeye geçeceğiz. Yani, sınıflar ve “barnehageavdelinger” tekrar bir araya gelebilecek. Çocuklar birbirlerine yakın durabilecek. Ama temizlik önlemleri devam edecek. Çok sayıda çocuğun bir araya gelmesinden kaçınılacak.


Oslo’da tüm çocuklar okula bekleniyor. Sadece doktor raporu olanlar gelmeyebilecekler.

 

 Ekonomik sonuçlar

İşsizlik düşmeye devam ediyor. Mart’ta işsizlik % 10,6, Nisan’da % 9,5, Mayis’ta ise % 6,4.

 Kısmen ya da tamamen işsiz olanların sayısı Nisan’da 400 000 kişiydi. Şimdi 355 000’e inmiş durumda. Bu da sevindirici bir gelişme tabii.

 Geçtiğimiz hafta hükümet üçüncü kriz paketini açıkladı: 27 milyar! İş yaratmak ve ekonomiyi canlandırmak için. Bunun 4 milyarı çalışanlarını işten çıkarmak zorunda kalan şirketlere çalışanlarını geri almak için. 4 milyarı inşaat sektörüne, 620 milyon kron tersane, sezonluk çalışan işverenlere ve seyahat sektörüne veriliyor.

 4,5 milyar çevre dostu dönüşüme ayrılıyor. Bunun 3,6 milyarı çevre dostu iş alanları yaratmak ve atıkları temizlemeye kullanılacak.

 SV olarak biz memnun değiliz, çünkü bu miktarın işsizlikle mücadele için yeterli olmadığını düşünüyoruz. Ayrıca hükümetin en çok gelir sahiplerinin vergisini düşürmesine de tepki gösteriyoruz. Ücretli çalışıp permite olanlar maaşlarının ancak % 80’ini alabilecekken milyonerlerin vergilerini düşürmek (1,3 milyar) bizce hiç sosyal ve adaletli bir politika değil!

 LO, sendikalar, hükümetin işten ayrılanların maaşını 52 değil 26 hafta karşılayacak olmasını eleştiriyor. Toplu işten çıkarmalar olacağı konusunda hükümeti ikaz ediyor. Bu arada Nav’dan iki aydır “dagpenger” ya da maaş alamamış yüzbinlerce Norveçli var![1]

Biz SV olarak hükümetin belediyelere verdiği 2 milyar kronluk yardımı da yeterli bulmuyoruz. 10 milyar ödenmesi önerimizi ne yazık ki hükümet partileri kabul etmedi. Oslo’da sadece yuvalarda aylık 50 milyon ekstra masraf var. Koronanin bedelinin çocuklara patlamasından korkuyoruz.

 Bu arada varolan izin ödeneği kurallarını kötüye kullanan işverenler cezalandırılacak. Örneğin bir otelin işçileri işten uzaklaştırdıktan sonra, onları tekrar geri çağırıp ücretsiz iş yaptırdığı tespit edildi. [2]

Seyahat

  • 15 Haziran’da Norveç ve Danimarka sınırlarını karşılıklı olarak birbirine açıyor. Ama Kopenhag dışında bir yerde en az 6 gecelik yer ayırmış olmak şartıyla. 
  •  Kuzey’deki ülkeler arasında iş için seyahat 1 Haziran’dan itibaren mümkün.
  •  Norveç, dışarıdan gelenler için 20 Ağustos’a kadar kapalı.


Evet, bu akşamki korona sohbetimizi sonlandırmadan önce dinleyenlerimizin, bugün konuştuklarımızı, programdan sonra radyonun Facebook sayfasına girerek, oraya koyduğum linkten yazılı olarak ulaşabileceklerini hatırlatalım. https://gulay-kutal.blogspot.com

Hepinize koronasız ve barış içinde günler diliyorum.
  



[1] Klassekampen, 29.5.2020
[2] Aftenposten, 28.5.2020

søndag 24. mai 2020

Norveç'ten korona raporu - 24 Mayis

Tüm dinleyenlerin Şeker Bayramını / Ramazan Bayramını kutluyorum. Umarım herkes bu güzel bayram gününü, mümkün olduğunca sevdikleriyle beraber geçirebilmiştir. Umarim önemli günlerimizi birbirimize doya doya sarılarak geçireceğimiz günler yakındır! 

Dikkat ettim ki, haftalardır korona programlarımızı yaparken 1 Mayıs Emekçi Bayramı, Mayıs’ın ikinci Pazarında Anneler Günü, 17 Mayıs Norveç Anayasa ve Özgürlük Bayramı, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma ve Gençlik Bayramı gibi pek çok önemli günü de kutladık. Bu da bana hayatın sadece problemler ve zorluklar değil, mutluluklar da barındırdığını bir kere daha hatırlattı!

Sayılar

Koronayla ilgili bilgi paylaşımımıza yine sayılara bir göz atarak başlayalım.

Halk Sağlığı Enstitüsü’nün net sayfalarındaki bilgiye göre, Norveç’te 22 Mayıs’a dek tespit edilen toplam vaka sayısı 8 309 (geçen hafta 8197 idi). Yeni vaka sayısı son iki haftadır, haftada 100 civarında. Ama unutmayalım ki test edilen toplam kişi sayısı, yaklaşık olarak sadece 230 000!

Hastanelerde şu ana dek toplam 867 kişi tedavi gördü, bunlardan 218’i yoğun bakımda olmak üzere. Su ana dek koronadan hayatını kaybedenlerin sayısı ise geçen haftadan bu yana 3 kişi artarak 235’e ulaştı.

Şu an itibariyle hastanede yatan toplam hasta sayısı 35. Bu sayı Mart sonu Nisan başındaysa en yüksek seviyeye, 300’lere ulaşmıştı. Su an hastanede bulunanların 7’si respiratöre bağlı olarak yoğun bakımda.

 Halk Sağlık Enstitüsü, “sürü bağışıklığı” kazanmamıza daha çok olduğunu söylüyor, çünkü tüm Norveç’te nüfusun sadece % 0,5 (yüzde yariminin) koronaya yakalandığını belirtiyor. Uzmanlar tüm Avrupa’yı ikinci bir korona dalgasının sarmasının muhtemel olduğu konusunda hemfikirler.

 Oslo’da da sayı düşmeye devam ediyor ancak Oslo, Norveç’te, nüfusuna oranla en çok vaka sayısının görüldüğü yer olmaya devam ediyor. Norveç’teki korona vakalarının üçte biri ise Oslo’da görülüyor. Ve Oslo’da da dağılım eşit değil. Vakaların çoğu Groruddal’indaki dört semtte görülüyor. [1] 20 Mayıs itibarıyla, Mayıs ayında Oslo’da korona vaka sayısı toplam 159 ve bunların 68’i Alna, Bjerke, Grorud veya Stovner semtlerinde görülmüş durumda. Semtlere göre dağılım şöyle:  

Alna: 29
Bjerke: 9
Frogner: 6
Gamle Oslo: 18
Grorud: 12
Grünerløkka: 12
Nordre Aker: 5
Nordstrand: 10
Sagene: 12
St. Hanshaugen: 2
Stovner: 18
Søndre Nordstrand: 5
Ullern: 7
Vestre Aker: 3
Østensjø: 11

Virüs kapmış birisinin ortalama olarak virüsü kaç kişiye bulaştırdığını gösteren R sayısı, 20 Nisan – 20 Mayıs arasındaki dönemde 0,64 (0,3-0,96). 1’in üzerine çıkarsa durum kontroldan çıkıyor. Oslo’da bu sayının 1’in üzerine çıkma riski hala var ve yüksek.

19 ve 20. haftalarda, yani 4 – 17 Mayıs arasında, 9 yaşın altında 3334 çocuk test edildi. Bunlardan 21’inde virüs tespit edildi. Bu da % 0,6 oranına karşılık geliyor. Geçtiğimiz hafta içindeyse toplam 20 211 kişi test edildi ve bunların da % 0,6 sında, yani çocuklarla ayni oranda korona tespit edildi. Halk Sağlık Enstitüsü, koronaya yakalananların % 93’ünün iyileştiğini belirtiyor.[2]

Bu arada hükümetin ve Sağlık Bakanlığı’nın kaç kişinin test edileceği konusundaki hedefinde bir düşme oldu. 24 Nisan’da bu hedef haftada 300 000 kişi yani nüfusun % 5’i iken, şimdi bu hedef 100 000’e, yani % 1,5’a inmiş durumda. Gerekçesi de, durumun oldukça sakin olduğu ve bu test oranının, ihtiyacı karşıladığı şeklinde. [3] Oslo’da ise “smittevernutstyr” yetersizliği sebebiyle haftada 35 000 yerine sadece 7 000 kişi test edilebiliyor. Oslo’nun Yerel Sağlık Bakanı Robert Steen durumu bu durumu bakanlığa iletti.

Okul ve gençler

Okullarda korona durumu genellikle iyi giderken, Drammen’deki Åskollen okulunda iki kardeşte korona ortaya çıkınca, gruplarındaki 26 öğrenci de karantinaya girdi.[4]

Okullarla ilgili kılavuz (”veileder”) yenilendi. Bazı kurallara biraz daha serbestlik getirildi. Örneğin, küçük sınıflarda, yani birinci-ikinci sınıflarda 20 öğrenciden çok olunabilmesi, gün boyunca grup başına birden fazla öğretmen olabilmesi gibi. Sağlık Müdürlüğü yardımcı başkanı Espen Nakstad, kuralların fazla katı uygulandığını, önemli olanın çocukların hastayken okula gitmemesi olduğunu söyledi.[5]  Oslo’nun Yerel Eğitim Bakanı Inga Marte Thorkildsen ise, öğrenciler arasında 1 m mesafe olması koşulu olduğu sürece normal eğitimden söz edilemeyeceğini belirtirken, Norveç Eğitim Bakanı Guri Melby, Çarşamba günü, okulların ekstra lokaller kiralayabileceğini, bu ve yardımcı öğretmen gibi daha bir çok okul masrafını da devletin karşılayabileceğini söyledi. Bu ani haber üzerine de, Oslo Yerel Eğitim Bakanı, buna sevindiklerini ancak okul eğitim yılının bitmesine sadece bir ay kaldığını, bir şey yapılacaksa bunun için bir an önce hükümetin bir an önce Oslo okulları ile iletişime geçmesi gerektiğini söyledi. Inga Marte Thorkildsen, aynı zamanda okullar için hazırlanan kılavuzun tekrar gözden geçirilip, kuralların yoruma gerek kalmayacak şekilde, daha açık seçik belirtilmesini istedi.

 Risk grubunda olup, okula gidemeyen çocuklar için, Norveçli bir şirketin geliştirdiği “AV1” adlı bir robot kullanılacak. Bu robot sayesinde çocuklar evde ya da hastanedeyken, okuldaki derslere katılabilecekler. Robot ses ve görüntüleri bir telefona “stream” ederek, çocuğun öğretmene soru sorabilmesini sağlıyor.

 Bu sene Oslo’da geleneksel anlamda “yaz okulları” yapılamayacağı için, Oslo Eğitim Müdürlüğü (“Utdanningsetaten”) gençler için yaz aylarına yönelik eğlenceli ve eğitici faaliyetler planlamaya devam ediyor.

 Öte yandan NRK’nun bir haberine göre [6] Oslo’daki her 10 işyerinden 9’u bu yaz, yardımcı çalışan (“vikar”) almayacaklarını belirtiyor. Oysa gençler için yaz işi çok önemli. Biz de, bu sebeple, Oslo Belediyesi olarak, yaz okulu ödeneğinden 25 milyon kronu, semtlere dağıtmaya karar verdik. Semtlerde yerel organizasyonlar, gençlik dernekleri vs. gençler için yaz aylarında yerel faaliyetler düzenleyebilsin diye: Bu faaliyetler, gençlere iş imkanı yaratmak olabilir, spor aranjmanları veya istenen başka faaliyetler olabilir. Ben de gençlerimize, belediyenin ve bydel’lerin yazın yapacakları bu faaliyetleri takip etmelerini, bunlara katılmalarını öneriyorum.

 Okul ve yuvaların açılmasının çocuklar ve gençler üzerindeki olumlu etkileri açıkça görülmekte. Bu sebeple, Inga Marte Thorkildsen, yeni bir korona dalgası halinde yuvalar ve ilkokulların kapatılmamasını istedi.

 Bu arada genel bir bilgi olarak, Oslo Belediyesi’nin 18-28 yaşları arasında, göçmen kökenli gençler için oluşturduğu «Grip sjansen» (Şansı yakala!) adlı programı da hatırlatalım. Bu program, su ya da bu nedenle yüksek eğitim ya da iş hayatına girememiş gençlere yönelik ve onları kendi geçimlerini sağlayabilecek duruma getirmeyi amaçlıyor! Bir de “Bestå” (Sınıfı geç!) adlı, su ya da bu nedenle lise eğitimini tamamlayamamış gençlere yönelik bir program olduğunu hatırlatalım.

Bir programımızda da Oslo Belediyesi’nin gençlerin kötü yola düşmesi için ile mücadele adına ne gibi programları olduğunu konuşalım.

Kadınlar ve aile

Tüm dünyada korona ve eve kapanış yüzünden aile içi şiddetin arttığı yolunda haberler gelirken, Norvec’te “kriz merkezlerine” ve polise bu konuda şikâyetlerde bir azalma görülüyor ve bu da biz politikacıları endişelendiriyordu. Oslo polisinin açıklamasına göre, bu eğilim yeniden artışa geçmiş durumda. Polis ayrıca, eskisinden farklı olarak, şimdi kadına ve çocuğa yönelik şiddetin eskisinden çok daha ciddi olduğunu belirtiyor. 12 Mart – 4 Mayıs arasındaki dönemde tam 3 000 çocuk ve genç, “Alarm telefonu”nu kullanmış durumda! [7]

Ekonomik sonuçlar

Permite edilmiş olanların maaşı, NAV’dan hala ellerine ulaşamadı. Bunun üzerine, doğal olarak sendikalar ve bizim de dahil olduğumuz muhalefetten eleştirel sesler yükseliyor. “İşverenlere yardımın hemen ulaşmasına rağmen, işsiz kalanlara yardımin ancak Haziran ortasında ulaşacak olmasına tepki gösteriyoruz!

 Bu arada hükümetin belediyelere yaptığı yardımı da belediyeler olarak az buluyoruz. Belediyelerin kendi hesaplamalarıyla, hükümetin hesaplamaları arasında 10 milyar kronluk fark var. [8] Bu da belediyelerin okul ve sağlık hizmetlerinde kısıntılar yapması lüzumunu doğuruyor. SV de, bu yüzden, Karen Andersen tarafından parlamentoda belediyelere 10 milyar kronluk, bu ekstra yardımın yapılmasını önerdi.

 Biz de Oslo’da korona yüzünden oluşan ekstra giderlerin 1,9 milyar kron civarında olduğunu düşünüyoruz. Geçtiğimiz Salı günü Oslo “hükümeti” (byrådet) 2020 revide edilmiş bütçe önerisini sundu. Ne yazık ki bütçede pek çok konuda kısıntı yapmak zorundayız. Var olan hizmetlerde kalite kaybına ya da başka şekilde sıkıntıya girmemek için, seçim vaatlerimizde kısıntı yapma yoluna gittik. Örneğin Oslo’nun kuzeyi ve batısındaki okullarda sadece 1. sınıflara parasız AKS imkanı sağlanıyor. Biz bunu önümüzdeki sene ikinci sınıflara da yaymak istiyorduk ama örneğin bu konuda bütçede kısıntı yapmak zorunda kaldık. Liselerde öğrencilere parasız yemek çıkarmayı planlıyorduk, bunu da kesmek zorunda kaldık. Ve durum o kadar belirsiz ki, örneğin sonbaharda yeniden bir bütçe revizyonu yapmamız gerekebilir.

 Perşembe günü Oslo Belediye Meclisi Maliye Komisyonu’nu bu konuyu ele alacak. Zaten Oslo Belediyesi’nde su sıralar en önemli konu, bütçe revizyonu. Partiler arasında bu konudaki görüşmeler devam ediyor. İsteyenlerin bu toplantıları, oslo.kommunetv.no adresinden eş zamanlı olarak izleyebileceğini belirtelim.

Bu arada doğal olarak bizler bu programda Oslo ve Norveç’le ilgileniyoruz, ancak bu krizin global ve özellikle yoksul ülkeler üzerindeki etkileri de unutmamamız lazım. Bu konuda, dinleyicilerimiz, Norad’da direktör olan, eski SV’li politikacı Bård Vegard’la Morgenbladet’de yapılan bir söyleşiyi okuyabilirler.[9]

 

Korona yemek alışkanlıklarımızı nasıl değiştirdi?

Aftenposten bu konuda ilginç istatistikler yayınladı. Aldığımız yiyecekleri, paketlerini eskiye göre %38 oranında daha çok yıkıyormuşuz.  % 37 oranında daha çok paketli yiyecek alıyoruz. % 31 oranında daha çok toplu alışveriş yapıyoruz. % 53 oranında daha az fiziksel olarak alışveriş yapıyoruz. % 75 oranında daha az dışarda yemek yiyoruz.

 % 36 oranında daha çok ekmek dahil hamur işi yiyoruz. Çocuklar % 36 oranında daha çok evde yemek hazırlamaya yardım ediyor. % 33 oranında daha çok yeni yemek tarifleri deniyoruz. % 24 oranında daha az yiyecek atıyoruz. % 19 oranında daha çok ailemizle masa başında vakit geçiriyoruz.

 % 69 oranında daha çok Norveç’in yiyecek üretimi konusunda kendine yeter olması gerektiğini düşünüyoruz. [10]

Diğer haberler

Marketlerde çalışanlar arasında virüsün bulaşma oranının oldukça düşük olduğu görülüyor. 19 Mayıs Aftenposten haberine göre, Meny, Kiwi, Joker gibi marketlerin dahil olduğu Norgesgruppen’da, 28 000 çalışan arasında sadece 36 çalışanda virüs vakası belirtilmiş. Bu da % 0,15 yani binde 15’e karşılık geliyor. Hatta su an için hastalık yüzünden izin alanların sayısının normale göre daha düşük olduğu belirtiliyor!

Oslo’da Sporveien, tramvay ve T-bane’lerde 10 yerden 7’sini iptal etmiş durumda. Bu sayının içinde ayakta durma kapasitesi de dahil. Koltuklar işaretleniyor ve aynı aileden olanlar bile yan yana oturamıyor. Yine, en kalabalık saatlerde, ne kadar toplu taşıma araçları kullanmazsak o kadar iyi!

 Bu arada Kültür Bakanı Abid Raja, Ulaştırma Bakanı Knut Arild Hareide, Oslo Yerel Eğitim Bakanı Inga Marte Thorkildsen og Oslo yerel Kültür Bakanı Rina Mariann Hansen, Norvec’in en büyük faaliyet kampanyasını başlattılar: 19 Mayıs – 30 Haziran arasında ise ve her yere bisikletle gitme kampanyası! Böylelikle toplu taşımacılık daha az kullanılarak, korona bulaştırma riski daha azalmış olacak.

Geçtiğimiz Çarşamba günü Nationaltheatret yeniden gösterilerine başladı. Belediye Başkanı Marianne Borgen’in da katıldığı gösteride, sadece 50 kişilik seyirci vardı. Onlar da aralarında oldukça geniş bir mesafeyle oturuyorlardı.

 Hapishanelerde mahkumların görüş izni kaldırılmış durumda. SV Stortinget’de bu konunun üzerine giderek, görüş izinlerinde serbestlik getirilmesini istiyor.

 Oslo’da restoran ve publarda belediyenin 6 – 21 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirdiği kontrollarda, 63 adet mesafeyi korumama, 21 adet gereken el temizliğini ya da hijyeni sağlamama ihlali tespit edildi. 1 işyerinin elinden de içki satma izni alındı. Ancak Oslo’nun Yerel Endüstri Bakanı, durumdan genel olarak memnun olduklarını söyleyerek, restoran branşına teşekkür etti.

 Yazın denizlerde, göllerde nasıl yüzüleceği üzerine şimdilik verilen öğütler arasında, korona virüsünün sudan yayılmasına ihtimal verilmediği, ancak yüzerken mesafeye dikkat edilmesi gerektiği söyleniyor. Frognerbad 1 Haziran’da profesyonel yüzücüler için, 15 Haziran’da da normal halk için açılıyor. Havuzlardaki klorun tüm virüsleri olduğu gibi, korona virüsünü de öldüreceği belirtiliyor. [11]

Yaz ve sıcak hafta önümüzdeki hafta Oslo’ya gelecek gibi görünüyor. Biz de sicak havalarda buluşmak uzere diyerek, bu haftaki konusmamizi sonlandiralim.




[1] Dagsavisen, 20.5.2020
[2] Aftenposten, 21.5.2020
[3] Aftenposten, 18.5.2020
[4] Aftenposten, 22.5.2020
[5] nrk.no, 21.5.2020
[6] nrk.no, 18.5.2020
[7] Dagsavisen, 19.5.2020
[8] Klassekampen, 23.5.2020, s. 10
[9] Morgenbladet, 22 Mayis 2020, s 2-3
[10] Aftenposten, 19.5.2020
[11] Aftenposten, 21 Mayis 2020, s. 4-5


tirsdag 19. mai 2020

19 Mayıs üzerine



19 Mayis, Atatürk’ün 1919’da Samsun’a çıkışının, bağımsızlık savaşının başlangıcıdır.
1. Dünya Savaşı’ndan sonra yenilmiş ve lidersiz kalmış bir ulus, bağımsızlığını kazanmak zorundaydı. Ama nasıl? Atatürk’ün bundan 101 yıl önce tam şu günlerde üzerinde yoğunlaştığı en önemli konu buydu.

Savaşı kaybetmenin bir sonucu olarak ve İngilizlerin teşvikiyle 20 000 Yunan askeri 15 Mayıs 1919’da İzmir’e çıkarılınca, Hasan Tahsin’in kurşunuyla başliyor bagimsizlik mücadelesi. Atatürk, “Tamam!” diyor o zaman. “Artık bu işin şakası kalmadı. Yurdumuz işgal altındadır.” Hemen kendine ordu müfettişi olarak bir görev yaratıyor. Hükûmetin aymazlığından faydalanıp kendisini Anadolu’ya atıyor. Kendi deyimiyle “kanatlanıp uçuyor”. 4 gün sonra, 19 Mayıs 1919’da Atatürk, devletin görevlisi, ordu müfettişi olarak Samsun’a varıyor.

Hiç vakit kaybetmeden görüşmelerini yaptıktan sonra, kara yoluyla Amasya’ya geçip, iftardan sonra orada toplanan vatandaşlara “Allah milletimize yenilgiyi gösterirse bütün evlerimizi, mallarımızı, ateşe vererek ve vatanı bir harabeye çevirerek boş bir çöl halinde düşmana bırakacağız. Amasyalılar buna hep beraber yemin edelim…” diyor.
Bütün Amasyalılar, ellerini havaya kaldırarak “Yemin ederiz paşam!” diye bağırıyorlar. El ele vereceğiz ve vatanımızı kurtaracağız.”

Böylelikle bagimsizlik davasi, adim adim halka mal ediliyor. Atatürk sonra Amasya genelgesini yayınlıyor. Bağımsız bir milli heyet fikri ilk kez burada dile getiriliyor. Sonra tüm yurttan vekilleri, her şehirden üç temsilciyi 2 ay sonra Erzurum’da 4 ay sonra da Sivas’ta topluyor. Yollar öyle kötü ki at sırtında geliyor delegeler!

Bir yandan da genelgeler yayınlıyorlar. Halk direniş hareketine davet ediliyor. Çünkü bu direniş hareketinin meşruiyeti için gerekli. Yoksa Anadolu ne der? Uluslararası toplum ne der? Bu halkın direnişi filan değil, isyancı üç beş askerin, üç beş aydının işi der! Onun için halk da hareketin içine dahil ediliyor.

Sonra ne oluyor? Planlar yerine getirilmeye devam ediliyor. Hele 16 Mart 1920’de İngilizlerin İstanbul’u işgal altına alması ve Meclis-i Mebusan’ın kapatılması, Atatürk’ün kafasında düşündüğü planları gerçekleştirilebilmesi için büyük bir fırsat yaratıyor. Hiç vakit kaybetmeden 23 Nisan 1920’de yeni meclis toplanıyor. Atatürk meclisin üyelerini, bağımsızlık için gerekirse silah kullanmak konusunda ikna ediyor. Ve silah kullanmak da gerekiyor. Çünkü meclisin ve anayasanın ilanının hemen ardından, İngilizlerin teşvikiyle 100 000 Yunan askeri daha İzmir’e giriyor ve Ankara’ya doğru ilerlemeye başlıyor.

Ve sonra bildiğimiz gibi, Türkiye insanının, köylüsünün, kadınının uğraşıyla işgal güçlerinin ilerlemesi Sakarya’da durduruluyor. Diğer itilaf devletlerine de yeni Türkiye devletiyle anlaşma yapmaktan başka çare kalmıyor.

İşte 19 Mayıs 1919’dan, 24 Temmuz 1923 Lozan anlaşmasına dek, topu topu dört yıl süren ama bu kısa sürede yıkıntılardan yeni bir ulus yaratan planlı, örgütlü ve kararlı bir mücadele!


Atatürk bu kararlı mücadeleyi gençlere emanet etti. Ben de hepinizin Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutluyorum. Daha pek çok aydınlık 19 Mayıslarda buluşmak üzere!

søndag 17. mai 2020

Norveç'ten korona raporu - 17 Mayıs

Konusmamiza baslamadan once, tüm dinleyenlerin 17 Mayıs, Norveç Anayasa bayramını kutluyorum*. Bildiğiniz gibi Norveç 1814’de kabul ettiği kendi anayasasıyla, bağımsızlığa doğru ilk adımı attı. Ilk kez 1870’da çocuklar resmi geçit yaptı. Ama sadece erkek çocuklar! Bundan ancak 19 yıl sonra, 1899’da kız çocuklar da resmi geçite katıldı. Bu da, Norveç’te de kadınların erkeklerle eşit haklar kazanmasının "hop" diye olmadigina bir örnek. Bu sene korona yüzünden (savaş yılları hariç) 150 yıldır ilk kez, 17 Mayıs’ta sokaklar çocuklarla dolup taşmadı ama bugün çeşitli faaliyetler oldu. İsterseniz bunlara kısaca bir göz atalım:

 Semtlerdeki kutlamaların yanısıra, sabahtan her zamanki gibi önemli kişilerin heykel ya da mezarları önüne çelenk kondu. Ben de bunları TV’da izledim. Oslo fiyordunda gemi korteji olmuş. Saat 13’de hep birlikte “Ja, vi elsker”i söyledik. Kral, kraliçe, oğlu prens ve ailesi, sarayın balkonuna çıkıp, az sayıda ama sembolik önemi olan kitleyi selamladılar. Oslo Belediye Başkanı Marianne Borgen, kral ve kraliçeye, çocukların çizdiği 17 Mayıs temalı 3500 çizimi iletti!

 Daha sonra hiç beklenmeyen bir şey oldu. Kral Harald, kraliçe Sonja ve oğulları prens Haakon arabalara binerek Oslo caddelerinde dolaştılar. Hiç yapmadıkları bu hareketin de büyük bir sembolik önemi vardı. Bu zor bulaşıcı hastalık günlerinde halkın yanında olduklarını göstermek istiyorlardı.

 Biliyorsun, çocuklar ta ilkokuldan beri, liseyi bitiriken yapacakları cilginliklarin, «russ»un hayaliyle yaşıyorlar. «Bu sene bizler bu hayalimizden yoksun kaldık, sanki bu çılgınlıkları yapmazsak büyüyemeyecekmiş gibi bir his var içimizde,» diyordu bugün bir genç. Bu yüzden, bugün Prens Haakon’un özellike “russ” gençlerle girdiği diyaloğu çok takdir ettim. Prens bu gençlere  “Yaptiginiz fedakârlık için çok teşekkür ederiz,” dedi.

 Siz de 17 Mayis’i nasıl kutladiginizi, resimleri Instagram’da #ap17mai hashtag’iyle Aftenposten’la paylaşabilirsiniz.


Sayılar

Norveç’te hala dikkatli olmamız gereken ama olumlu (optimist) bir sürecin içinde olmaya devam ediyoruz. Norveç’te 15 Mayıs’a dek tespit edilen vaka sayısı 8 197 (geçen hafta 8099). Hastanelerde toplam 1034 (geçen hafta 1014) kişi tedavi gördü. Su an itibariyle hastanede yatan toplam hasta sayısı 52. Geçen hafta bu sayı 60 idi. Bu sayı Mart sonu Nisan başındaysa en yüksek seviyeye, 300’lere ulaşmıştı.

Su an hastanede bulunanlarin 22’si (geçen hafta 16 idi) yoğun bakımda. Su ana dek koronadan hayatını kaybedenlerin sayısı ise geçen haftadan bu yana 15 kişi artarak 232’ye ulaştı.

Oslo, Norveç’te nüfusuna oranla en çok vaka sayısının görüldüğü yer olmaya devam ediyor. Çok şükür ki, diyelim, Oslo’da da sayı düşmeye devam ediyor. 17. haftada 149 olan yeni vaka sayısı, 18. haftada 83’e inmiş durumda. 7-13 Mayis’ta yeni hasta sayisi 67.

Virus kapmis birisinin ortalama olarak virusu kac kisiye bulastirdigini gosteren R sayisi yukseliyor. Ana okullarinin acildigi 20 Nisan’da 0,66 olan R sayisi, simdi 17 Mayis itibariyle 0,72’ye cikmis durumda. 1’in uzerine cikarsa durum kontroldan cikiyor. 11 Mayis itibariyle Oslo’da bu sayi 0,84’dü. Oslo’da bu sayinin 1’in uzerine cikma riski var ve yüksek.

Norvec’te ölüm orani da oldukca dusuk. Virusu kapanlar arasinda olum orani 1000’de 2. Su anda olen sayisi, normal, yillik ortalama duzeyinde.

Sağlıkla ilgili diğer konular

Su anda Halk Sağlık Örgütü ile Sağlık Bakanlığı arasında okulların açılması konusunda fikir ayrılığı olmuş olduğunu okuyoruz gazetede.[1] Ancak su ana kadar, durumun Sağlık Bakanligi’nin korktuğu gibi olmadığı görülüyor.

 Norvec’te birinci dalgayı atlatmisa benziyoruz ama uzmanlar yeni ve daha şiddetli dalgalar gelebileceğini söylüyor. Muhtemelen bu krizi bir aşı bulunmadan tamamen atlatamayacagiz. Norvec’te de 1997-98’de aşı üretimi için bir merkez açılıyor. Ne yazık ki 2011’de Stortinget aşı üretimi ”karli” olmayacağı için burayı kapatmış. Yani Norvec’in su an için kendisinin aşı üretme imkanı yok.

 Norvec’in ilaç konusunda da daha iyi önlemler alması lazım. SV olarak Parlamento’da Norvec’in en önemli ilaçlar konusunda kendi kendine yeter duruma gelmesi, yani en çok ihtiyaç olan ilaçları kendinin üretmesi konusunda önerge verdik.

 Araştırmacılara göre virüsün ideal ortamı 4 ila 8 derece, ancak yine araştırmalar gösteriyor ki güneş ve sıcaklık virüsü öldürmüyor.

 Bu sebeple, Halk Sağlık Enstitüsü Norvec’te bir Aşı Grubu (Vaksinegruppe) kurulduğunu doğruluyor. Bu grup dünyadaki aşı projeleri hakkında bilgi edinip hangi aşıların kullanılabileceği konusunda yönlendiricilik yapacak. Halkın nasıl aşılanacağını, hangi gruplara öncelik verileceğini tespit edecek. En iyi ihtimalle 2021 Sonbahar’inda Norvec’te aşı olabileceğimizi ümit edebiliriz.

 Bu arada yavaş yavaş, korona krizi başladığında Norvec’te durumun aslında nasıl olduğuna dair bilgiler ortaya çıkmaya başlıyor. Aftenposten’daki bir habere göre, kriz baş gösterdiğinde, Norvec’teki hastanelerin sadece yarısının, en çok dört hafta yetecek enfeksiyon kontrol malzemesi varmış. Tromsø’deki Üniversite Hastanesi’ndeki malzemeler ise cakmaymis! Nitekim bu yüzden (121 hemşireden) bir hemşire virüs kapmış. Şimdi, 24 Nisan’da kurulan bir komisyon Norvec’te durumun nasıl halledildiğini araştıracak. Yardımcı Sağlık Direktörü Espen Nakstad, su anda Norvec’te birkaç haftalık malzeme olduğunu söylüyor.[2]

Ne yazık ki biz de dahil pek çok belediye de ellerinde yeterli malzeme olmamasından şikâyetçi. Bu yüzden istenen oranda test de yapılamıyor.

Okul

Okuldaki sağlık hizmetleri de Mart’tan beri aksaklığa uğramış durumda, çünkü okul hemşireleri, korona kriziyle ilgili olarak başka görevlere atanmış durumdalar. Bu duruma çözüm bulmak için uğraşıyoruz.

 Yine Oslo’nun doğusunda ailelerin, Oslo’nun batısına göre çocuklarını okula götürmekten imtina ettiklerini soyleyeleim. Örneğin Ullern’de çocukların %97’si okula dönmüş durumdayken, Grorud’de % 80’i okula dönmüş durumda. Stovner’de bu oan %70. Bydelsmødre’den Nasreen Begum’a göre bunun nedeni, özellikle yabancı kökenlilerin okulların güvenli olup olmadığı konusunda daha çok endişe duyması. Bunda da bu kesimlerin resmi makamlardan verilen bilgiyi anlayıp anlamadıklarından emin olmamaları. Tabi bunu anlamak mümkün: Önce bu bölgelerde daha çok virüs vakası var, herkes evde kalsın, dendi. Sonra da, hop, çocuklarınızı okula gönderin dendi!

 Oslo’nun yerel Okul Bakanı haklı olarak bu konudan endişe duyuyor. Çünkü uzun vadede çocuklar arasında eğitim bakımından fark oluşabilir. Bir de bu bölgelerde, işsizlik daha yaygın olduğu için, çocuklarda da endişe duygusu artabilir.

 Öğrencileri ilgilendiren başka bir haber verelim. “Privatist” sınavları, yani “disardan” verilen sınavlar Ekeberghallen ve Vallhall Arena gibi büyük kapalı mekanlarda, planlandığı şekilde gerçekleştirilecek.

 Oslo’da yaz okulu olmayacak (“sommerskole”) ama özellikle önem verilmesi gereken çocuklar için bir hizmet verilmesi için uğraşılıyor. Bizim byråd olarak altını çizdiğimiz konu su: Yaz okulunun iptal edilmesi ekonomik değil. Yerel Eğitim Bakanlığı (Utdanningsetaten), şehrin her yerinde, 45 okulda, 19 000 öğrenci ve 1000 çalışan için, korona kurallarına uygun olarak geleneksel anlamda bir yaz okulu gerçekleştirilemeyeceğini söylüyor.

Ekonomik sonuçlar


Korona önlemleri devlete tam 240 milyar krona mal oluyor. Ekstra ödemelerden bazıları şunlar:
 - Petrol sektörüne 100 milyarlık yardım
 - Norveç içi ticaret ve balık ihracatı ve genel olarak ihracat için 20 milyar
 - Hastanelere 5,5 milyar
 - Havacılık şirketi, Avinor 5 milyar
 - Toplu taşımacılığa toplam 2,5 milyar
 - Belediyelere 2,1 milyar
 - Turizm sektörü paket tur düzenleyicileri için 2 milyar
 - ...
 - Yüksek eğitim 500 milyon

 Norvec’te 1994’ten beri ilk kez devlet bütçesi ve Petrol Fonunda bütçe açığı oluşuyor.

 Çarşamba günü Belediye Meclis toplantısı vardı. Oslo revize edilmiş bütçesini haftaya açıklayacak. Korona sebebiyle artan masraflar, buna karşılık düşen gelirler yüzünden oluşan açığı kapamak konusunda devletten destek bekliyoruz.

 Parlamentoda da biz muhalefet olarak belediyelere verilen yardımı yetersiz buluyoruz. SV parlamentoda, devletin belediyelere yardımının 10 milyar kron civarında olmasını önermişti. Bu konuda tartışmalar devam ediyor. [3]

Sonbaharda çok fazla sayıda borç toplama vakası (“inkassosaker”) olacağı öngörülüyor.

Diğer konular

Norveç içinde artık her yere gitmeye izin var! “Lett forhøyet risiko” olan kişiler, örneğin yaşlılar da, torunlarıyla seyahat edebiliyorlar.

Yurt dışına yolculuklar ile ilgili olarak hükümet bu hafta açıklama yaptı. Kurallar 20 Agustos’a kadar değişmeyecek. Yani Norvec’e giriş yasak, çıkış ise tavsiye edilmiyor. 15 Haziran’da, diğer Iskandinav ülkelerine giriş çıkışta açılma olabilir.20 Temmuz’da da yakın Avrupa ülkelerine giriş çıkışlarda rahatlama olabilir.

Norvec’e giriş yasak, dedik. Bu “oturma izni” olanlar için de geçerli ama bazı istisnalar var.

Bu arada, korona krizi başladığından beri 4100 Norveçli Norvec’e getirilmiş.

 SV parlamentoda, mahkumların ziyaretçilerle görüştürülmesi için uğraşıyor.

 Tusenfryd 13 Haziran’da açılıyor. Bø Sommerland da Temmuz başında açacaklarını söylemiş. Cocuklara bu mujdeyle bu haftaki korona sohbetimizi sonlayalim.

Haftaya, yani 24 Mayis'ta, Radyo Inter FM'de görüsmek üzere!


* Bu konusma, 17 Mayis'ta Norvec radyosu, Radyo Inter FM'deki konusmanin metnidir.




[1] Aftenposten, 15.5.2020, side 12.
[2] Aftenposten, 14.5.2020, side 14.

[3] Dagens Næringsliv nettutgaven, 12.5