søndag 3. mai 2020

Norvec'ten korona raporu - 5

Sevgili dinleyenler, *

Doğa bugün koronaya ve diğer her türlü probleme inat, bahar şenliğine kavuşmuş görünüyordu. Ağaçlar çiçeklenmeye, laleler, papatyalar kendini göstermeye başladı. Ben de sicak bir gunun ardindan yağmur kokulu bu güzel akşamda, bizi dinleyen herkese merhaba diyorum. Koronasiz, sağlıklı bir Ramazan ayi diliyorum.

Sizlerle uc-dort haftadır yaptigimiz bu korona söyleşileri konusunda olumlu geri donumler aliyoruz. Her ülkede değişik uygulamalar olabiliyor.  Bu yüzden kendi içinde yasadigimiz toplumda neler olduğunu konuşmak güzel ve önemli. Örnegin Turkiye’de maske takilmasi öneriliyor, kapali yerlerde zorunlu, oysa Norvec’te değil. Türkiye’de okullar kapali, Norvec’te kismen acildi. Turkiye’de 65 yasin ustundekiler sokağa cikamiyor. Burada cok dahah yasli insanlar bisikletle dolaşıyor, koşuyor. Insan Türkiye, Norvec, dünya... derken ne dusunecegini, neye inanacagini, nasil davranacagini sasiriyor. Bu durumda en önemli sey, içinde yasadigimiz toplumdaki kurallari bilmek ve gerçekleri anlamak. Bu konuda radyo olarak buyuk hassaslık göstermenizden oturu sizi tekrar kutluyorum. J

Bu arada... Çocukların çizimlerine dikkat ediyor musunuz su sıralar? Çocuklar pek çok yere, örneğin otobüs duvarlarına tebeşirle resim yapıyorlar veya kâğıtlara yaptıkları resimleri aşıyorlar: ”Dayanin arkadaşlar! Her gün dayanmaya devam”, ”Her şey güzel olacak”, ”Vazgecme, dayan!” yazıyorlar Bu da cok sevimli bence! Insana moral veriyor.

Programin basinda söyleyelim. Yapmamiz gereken uc ana sey var. Bunu hatırlasak yeter:
1.     Kendimizi hasta hissedersek eve kapanmak, inzivaya çekilmek J
2.     Elimizi temiz tutmak. Her daim yıkamak.
3.     Diger insanlarla aramizdaki mesafeyi uzak tutmak.

Hatta bu donem için bir atasözü bile uydurabiliriz: “Mesafeyi uzak, moralini yüksek tut!”

Simdi... 9 Ocak’ta Çin’de ilk canı aldığı ve sonrasında tüm dünyada hayatlarımızı altüst eden korona virüsünün yayılışının, Norvec’te yeni bir evresine girmiş bulunuyoruz. Su ana kadarki gelişmeleri ben dört evreye bölüyorum:

• İlk evreye “şaşkınlık ve kaos” dönemi demek mümkün. Bu dönem, çok ciddi bir tehlikeyle karşı karşıya kaldığımızı anladığımız, şaşkınlık, kaos ve panik içinde olduğumuz dönem, diye düşünüyorum. Bu dönemde “hayatta kalma” durtumuz herşeyin önünde olduğu için önce eczaneleri, antibac, kolonya, ilaç vs. talan ettik. Sonra marketlere hücum ettik. Ne yapacağımızı bilmiyorduk.

• İkinci döneme “uyanış ve dayanışma” dönemi demek istiyorum. Bu dönemde güçlü devlet ve belediye devreye girdi. Olayın boyutlarını daha somut bir biçimde anlamaya başladık. Önemli olanın sadece kendi sağlığımız değil, toplumu ayakta tutan tüm hizmetlerin, özellikle sağlık ve gıda hizmetlerinde çalışanların sağlığı olduğunu, virüsün yayilmaisni önlemek için dayanışma içinde olmamız gerektiğini anladık. Getirilen çok sıkı önlemlere uymaya başladık. Evden çıkmadık.

• Üçüncü döneme bence ana okulları ve ilkokulların ilk sınıflarının iki hafta önce açılmasıyla girdik. Bu döneme bir anlamda çocuklar ve eğitim sektöründe çalışanlar öncülük etti.

• İçinde bulunduğumuz bence dördüncü dönemde önlemlerde bir liberalleşme, hafifleme oluyor. Bu akşam da en çok bunlardan bahsedeceğiz.



Norveç genelinde ve Oslo özelinde salgın hakkında sayılarla güncelleme

Önce dünyaya bakalım. Bu sabah, yani 3 Mayıs saat 9 itibariyle 243 831 ölü var. Geçen hafta 25 Nisan itibariyle 192 000 ölü vardı. Yani bir hafta içinde dünya nüfusu koronaya bağlı olarak 50 000 kişi azalmış durumda ! Ancak sevindirici şeyler de var: Çin’de koronanin yayılması tamamen durdurulmuş durumda. Dün itibariyle yeni vaka sayısı 1 ve son günde ölüm yok.[1] Komşumuz Isvec’te de durum pek iyi değil. Norvec’te 210 ölüm varken, Isvec’te ölü sayısı 2653! Italya’da önlemler yavaş yavaş hafifletirken, Ingiltere, Irlanda ve Hollanda’da sıkı önlemler devam ediyor. Ispanya’da 6 haftadır evde kalan çocuklar nihayet sokağa çıkabildiklerinde müthiş bir sevinç içindeymişler.

 Dünya Sağlık Örgütü, koronanin hangi hayvandan yayıldığını anlamak için çalışmalar yapan Cin’e davet edilmeyi bekliyor. Bu arada Cin’in zenginlerinin 150 ülkeye yardım yolladığını da gözardı etmemek lazım.

 Aşı çalışmaları tüm dünyada son hızla devam ediyor. Dünyada CEPI (The Coalition for Epidemic Preparedness Innovations) diye, “Aşı ittifakı” ya da “Aşı birliği” diye çevirebiliriz, bir kurum var. Dünyada yeni aşıların finansmanı ve koordinasyonuyla ilgili olarak çalışıyor. Bu hafta başında başbakan Erna Solberg, CEPI’nin başkanıyla bir video görüşmesi yaptı[2].  Bu görüşmede, CEPI’nin başkanı aşının bu yıl içinde hazır olabileceğini mujedeledi. Ancak aşının tüm kitlelere ulaşması için yine bir-bir buçuk yılın geçmesi gerektiği söyleniyor.

 Norvec’te hala dikkatli olmamız gereken ama olumlu (optimist) bir sürecin içinde olmaya devam ediyoruz. Norvec’te su ana dek tespit edilen vaka sayısı 7 710. Hastanelerde 30 Nisan saat 8 itibariyle 998 kişi tedavi gördü. Su an itibariyle hastanede yatan toplam hasta sayısı 81. Geçen hafta bu sayı 120 idi. Bu sayı Mart sonu Nisan başındaysa en yüksek seviyeye, 300’lere ulasmisti[3]:



81 kişinin 47’si yoğun bakımda. Su ana dek koronadan hayatını kaybedenlerin sayısı ise geçen haftadan bu yana 4 kişi artarak 204’e ulaştı. Yeni korona vakası sayısı düşmeye devam ediyor. Geçtiğimiz hafta, yani 17. hafta itibariyle yeni vaka sayısı 359. Bu sayı, geçen hafta 500, en çok olduğu hafta olan 13. haftada ise 1750 idi. Yani getirilen önlemlerin ise yaradığını hala görmekteyiz.

 Oslo, Norvec’te nüfusuna oranla en çok vaka sayısının görüldüğü yer olmaya devam ediyor. Çok şükür ki, diyelim, Oslo’da sayı düşmeye devam ediyor. 16. haftada 222 olan yeni vaka sayısı, 17. haftada 149’a inmiş durumda.

İlkokulların 1-4. sınıfları bu hafta açıldı  

250 000 1-4. sınıf öğrencisi bu hafta ilkokula başladı. Vårt Oslo’da çıkan habere göre, Oslo tüm Norvec’te en düşük sayıda öğrenciyle, % 88 oranında okula başlamış durumda. Ve Oslo’nun doğusuyla batısı arasında oldukça büyük bir fark var. Bunu geçtiğimiz hafta da konuşmuştuk.

 Evde uzun süre izolasyon halinde olan çocuklarla ilgili kaygılaniliyor. Okulların ve göçmen kökenli gençlerle özellikle ilgilenen “minoritetsrådgiver”lerin (“göçmen danismanlari” diye tercüme edebiliriz belki) öğrencilerin bir kısmına ulaşamadığı haberi çıktı başında. Sence bunun nedenleri ne olabilir?

NRK da çocuklar için alarm telefonu olan 116111’e yapılan aramaların normalin iki katı kadar olduğunu belirtiyor. Çocukların şiddete ya da ihmale maruz kalmaları konusunda Belediye Başkanımız (“ordfører”) Marianne Borgen ve Okul ve Gelişim Yerel Bakanı Inga Marte Thorkildsen bunu sık sık dile getiriyor. SV de Parlamento’da bu konuda ekstra tedbirler alınmasını istedi ama ne yazık ki öneri reddedildi.

Oslo’da belediye olarak okulların kapandığı 13 Mart tarihinin hemen ertesi gün, “barnevern” kapsamındaki çocukların durumları garantiye alındı. Bir hafta içinde “hjertetelefon”lar açıldı. Öğretmenler teker teker öğrencilerini arayıp hallerini sormak suretiyle müthiş büyük bir iş yaptılar. Hepsine tek tek teşekkür ederiz. Ana okulları ve AKS çalışanları da aynı şeyi yaptılar.

 Oslo’da velilerin çocuklarını güvenle okula gönderebileceklerini, okulun sadece eğitim için değil çocukların sosyalleşmesi için de büyük önem taşıdığını unutmamalarini tekrar söyleyelim.

 Okullarda alınan önlemleri de tekrarlayalım:
 • 1-4. sınıf öğrencileri için öğretmen başına max. 15 öğrenci
 • “Kohort”, yani öğrenci grupları mümkün olduğunca hep aynı sınıfı kullanacak
 • Aynı gruplar AKS da da beraber olacak.
 • daha çok dışarda olacaklar
 • okula geldiklerinde pek çok değişik noktada toplanacaklar
 • gerekmedikçe veliler okula girmeyecek
 • öğrenciler birbirlerinden yiyecek, kitap, kalem vs. ödünç alıp vermeyecek
 • beslenmelerini mümkün olduğunca aynı yerde, mesela sıralarında, yiyecekler.
 • okula oyuncak getiremeyecekler

 İlkokulların geri kalan sınıflarının ve orta okul ve liselerin açılma planını hükümet önümüzdeki hafa açıklayacak. Bunun için hukumetin belediyelere ekonomik yardimda bulunmasini umuyoruz.

Boş zaman faaliyetlerinde de bazı serbestlikler getiriliyor, 5’er kişilik gruplar halinde fotbol antremanı yapabilmek, küçük gruplar halinde müzik çalışmaları yapabilmek gibi.

“Russ” yani liseli gençlerin neredeyse bir ay süren lise bitirme kutlamaları bu sene bambaşka bir şekilde gerçekleşecek. Bir son sınıf öğrencisinin Aftenposten gazetesine söyledikleri bence koronanin gençlerin psikolojisini nasıl etkilediğini göstermesi açısından çok önemli. “Bir şey beklemeyi bıraktım artık,” diyor bu öğrenci. “Cunku hayal kırıklığına uğramak istemiyorum”! Bir başkası da “Hayatim iptal olmuş gibi hissediyorum,” diyor. “Ne zaman geri alacagimin cevabı da belli değil!” Genç insanların hayata beklentilerle değil, hiçbir şey beklemeden yaklaşması, bence koronanin aslında hepimizde yarattığı ağır sökün gençlerdeki bir göstergesi.


Oslo ve Norvec’te kısıtlamalar biraz hafifleyerek devam ediyor

Bunun disinda Oslo ve Norvec’te kısıtlamalar biraz hafifleyerek devam ediyor.
 20 Nisan’da fizyoterapistler, psikologlar ve dişçiler açılmıştı. Geçtiğimiz hafta, 27 Nisan’da da müşterilerle birebir temas halinde olan kuaförler, deri bakım uzmanları, masörler, vs. hizmetler açıldı.

 Bu tip hizmetlerde uyulması gereken kurallardan bazıları şunlar:
 - Çalışanlar müşterilere temas etmeden önce ve ettikten sonra ellerini yıkayıp dezenfekta edecekler
 - Müşteriler de ellerini yıkayıp dezenfekte etme imkanına sahip olacaklar
 - Her türlü iş aleti her müşteriden sonra temizlenecek
 - Yiyecek, içecek, çay, kahve servisi olmayacak
 - Gazete, dergi bulunmayacak
 - Müşteriler ve çalışanlar arasında en az 1 m mesafe olacak


7 Mayis’tan itibaren tiyatro, gösteri, düğün vs. gibi sosyal faaliyetlerde 50 kişiye kadar biraraya gelinebilecek. Ancak birkaç kurala uyulması şartıyla: aynı evde yaşamayanlar arasında bir metrelik mesafe olacak ve orada her daim kimin olup olmadığını bilen, sorumlu bir kişi olacak. Bunun amacı da o toplantıya katılanlar arasında bir korona vakası görülürse, bulasmayi önlemek için kimlerin izleneceğini bilebilmek.

Evlerde yine o evde yasamayan 5 kişiden çok kişinin bir araya gelmesi yasak. Aralarında da bir metre olması gerekiyor.

Eğer hastalığın yayılması bu önlemlere rağmen kontrol altında tutulabilirse 15 Haziran’dan itibaren sosyal faaliyetlerde 200 kişiye kadar biraraya gelinebilecek. Dünya Sağlık Orgütü de zaten bu tıp adımların 14 gün arayla atılmasını öneriyor.

Sokakta diğer insanlarla aramızda olması gereken mesafe de 2 metreden 1 metreye indirildi.

 500 kişiden çok katılımın olacağı faaliyet yasağı ise 1 Eylül’e kadar uzatıldı.

Pazartesi günü ilkokul 1-4. sınıfların açılması nedeniyle Oslo’da toplu taşımacılık normal seferleriyle yapılmaya başlandı. Oslo’da bu sebeple tüm tramvay ve metrolar dezenfekte edildi ve her akşam da yıkanıyor, ama yine gerekmedikçe Oslo Belediyesi toplu taşımacılığın kullanılmamasını istiyor.

Adalara giden motorlarda, normalde 240 olan motor başına yolcu kapasitesi 50’ye indirilecek. Oslo’nun sayfiye merkezlerinin başında gelen adalara, mcbur kalinmadikca gidilmemesi tavsiye ediliyor ne yazık ki!

Ilk konser, Jarle Bernhoft’un Sentralen’daki konseri olacak. Bir akşamlık konser üç akşam boyunca 6 konsere yayılacak ve her konsere en çok 46 bilet satılacak.

Bir takım önlemlerdeki serbestleşmeye rağmen hala çok dikkatli olmamız gerekiyor.

 Sağlıkla ilgili konular

Norvec’in pek çok yerinde, korona semptomları görülen herkes test edilebilecek artık. Oslo’da buna hazırlanıyor.

Hamilelik ve korona krizi sırasında doğum yapma konusundaki bilgiler artıyor. Norveç hastanelerinde doğum yapmanın güvenilir olduğunu söylemeliyiz.

Yaşlı bakım evlerindeki ihmaller yavaş yavaş ortaya çıkıyor.

Oslo’da Belediye’nin “Uteseksjonen” (“Disarisi” ya da “Sokak birimi” diye çevirebiliriz) bölümü de sokaklardaki düşkünler ve uyuşturucu bağımlılarına erişebilmek için sokaktaki çalışmalarına devam ediyor. 1 Mayıs akşamı bu gezen görevlilere Oslo Belediye Başkanımız Marianne Borgen ve Sosyal İşler Yerel Bakanımız Omar Samy Gamal de katıldı.

Halk Sağlığı Enstitusu’nden uzman doktor Siri Helene Haug Aftenposten okuyucularının sorularını yanıtlamış. Bunlara da bir göz atalım istersen:

 - Birbirimize ne zaman sarilabilecegiz? diye soruyor bir okuyucu.
 - Aynı evde oturduğunuz kişilerle zaten sarılabilirsiniz, diye yanıtlıyor uzman doktor. Bunun dışındaki yakınlarınıza, örneğin kız ya da erkek arkadaşınıza, yakın bir arkadaşınıza da sarılabilirsiniz. Ancak bu kişilerin sayısının sınırlı olmasını öneriyoruz, diyor.

 Bir başkası, başka bir şehirde oturan büyükannem ve büyükbabam bize gelebilirler mi? diye soruyor.
 - Buna karşı bir yasak yok. Önemli olan hasta olanların başkalarıyla görüşmeyip kendini izolasyona alması, elleri sık sık yıkamak ve mesafeyi korumak, diye yanıtlıyor uzman.

 Norvec’te virüsün hangi maddeler üzerinde daha çok tutunduğu üzerine araştırma yapıldı mi? diye soran okuyucuyaysa uzman:
 - Hayır, diye cevap veriyor. Genel olarak temizliğe önem verilmesi ve kapı tokmağı gibi sıklıkla dokunulan yerlerin özellike temiz tutulması önemli, diye cevap veriyor.

 - Antistoff testi (yani kişinin korona geçirip geçirmediğini gösteren test) yapılıyor mu? Fiyatı kaça? diye soruyor bir başka okuyucu.
 - Yakında yapılabileceğini umuyoruz. Fiyatı ise belli değil, diye yanıtlıyor uzman.

 - Neden çok az kişi test ediliyor?
 - Çünkü virüs çok yayılmış durumda değil. Ama önlemler hafifletildikçe daha çok test yapılmasını istiyoruz. Anaokulları ve okullardaki çocuklar ve çalışanların test edilmesinin önünü açtık, diyor.

 - Çocuğum yuvadan geldikten sonra elbiselerini ters yüz edip hemen çamaşır makinasına atıyorum. Çok mu titiz davranıyorum? diye soran birisine de aynı uzman:
 - Virüs giysiler üzerinde çok kısa süre yaşıyor. Çünkü kuruyup gidiyor. Bu yüzden buna gerek yok, diyor.



Ekonomik önlemler ve sonuçlar

Ülkenin Almanlar tarafından işgal edildiği 2. Dünya Savasi’ndan bu yana Norvec’te ilk kez 1 Mayis’ta sokaklara çıkıp gösteri yapamadık. LO başkanı boş alana yaptığı ama sosyal medyalarda büyük izleyici bulan konuşmasında, ”isten çıkarılanlara devletin maaş desteği yapmasi” talebinde bulundu. Bence de bu çok yerinde bir talep. Çünkü bu kriz başka hiçbir krize benzemiyor.

İşsizlik müthiş bir hızla artmakla birlikte, bazı sektörlerde büyük ilerleme ve personel açığı görülmekte. Bunlar:
 - Marketler (%35 iş hacmi artışı)
 - İnşaat malzemeleri (%34 artış)
 - Sağlık endüstrisi: eczaneler, vs. (%18 artış)

 Tarımcılık sektörü de büyük sıkıntı içinde. Tarım Bakanı bu hafta bir basın toplantısında, “2018’te kuraklık aldı götürdü. 2019’da sel aldı götürdü. 2020’de de pandemi aldı götürdü,” diye yakındı. Çiftçileri, değişen ve zor koşullara hızla uyum gösterdikleri için kutladı.

 Kültür ve spor sektöründe hükümetin yeterince ve doğru zamanda önlem almadığı eleştirileri yükselmeye başlıyor.

 Her 10 şirketten 4’u “nakit yardim”in işlerine yaramadığını, uygulamada değişiklikler yapılmasını istiyor.

 Meslek liselerine giden öğrencilerin, şirketlerin içinde bulunduğu durum nedeniyle, staj yeri bulmaktan endişe duyduklarını, hükümetin buna önlem olarak okullarda staj yapma imkânını düşündüklerini ekleyelim.

Peki bu korona krizinden nasıl çıkacağız?

Aftenposten’da 29 Nisan’da, Halk Sagligi Enstitusu, Saglik Bakanligi ve Saglik Bakani ile yapilan gorusmeler neticesinde 4 olasiliktan sozediliyor:
1.     Etkili bir asi bulunmasi
2.     Etkili bir ilac bulunmasi
3.     Virusun daha az tehlikeli bir hale gelmesi
4.     Toplumda bagisikligin yeterli seviyeye gelmesi


Sonuc ne olursa olsun bu virusle uzun sure mucadele etmemiz gerekecege benziyor. Programin basinda söylediğimizi tekrarlayalim. Yapmamiz gerekn uc ana sey var:
1.     Kendimizi hasta hissedersek eve kapanmak, inzivaya çekilmek J
2.     Elimizi temiz tutmak. Her daim yıkamak.
3.     Diger insanlarla aramizdaki mesafeyi uzak tutmak.

Hatta bu donem için bir atasözü bile uydurabiliriz: “Mesafeyi uzak, moralini yüksek tut!”

Herkese mutlu, koronasiz bir Ramazan ayi diliyorum.

(Bu metin, 3 Mayis 2020 tarinde, Radyo Inter FM'de Dogan Yüksel ile yaptigimiz programda kullanilmistir.)

Ingen kommentarer:

Legg inn en kommentar