søndag 19. april 2020

Norvec'ten korona raporu - 3

(Bu metin, 19 Nisan 2020 tarinde, Radyo Inter FM'de Dogan Yüksel ile yaptigimiz programda kullanilmistir.)


Baharın ve yazın müjdecisi olan sıcak bir günün ardından, bu güzel Pazar akşamında tüm dinleyenlere nice sağlıklı, mutlu, güzel bahar günleri diliyorum. Korona krizi de elbet bir gün bitecek, yavaş yavaş da olsa normal yaşantılarımıza döneceğiz. Eminim ki bu sancılı ve tehlikeli deneyim, hem teker teker bireyler olarak bize çok şey katacak, örneğin hayatta bizim için en önemli şeylerin neler olduğunu bir gözden geçirmiş olacağız, kısa hayatımızda neye vakit harcayıp neye harcamayacağımız konusunda belki başka sonuçlara ulaşacağız; hem de toplum ve devletler olarak hangi konulara öncelik vereceğimiz değişmiş olacak. En azından böyle olmasını dileyerek, bu akşam hangi konulara değineceğimizi söyleyelim.

Norvec’te ve Oslo’da korona ile ilgili bilgilerimizde bir güncelleştirme yaptıktan sonra özellikle iki konuya değineceğimizi belirtelim: birincisi yarından itibaren yuvaların açılmasıyla ilgili düşüncelerimiz, diğeri de salgınla mücadelede etkin olacağı düşünülen cep telefonu uygulamasıyla ilgili düşüncelerimiz.


Norveç ve Oslo’da korona ile ilgili bilgilerimizde genel bir güncelleştirme

Gün itibariyle su ana dek Norvec’te tespit edilmiş toplam 7036 korona vakası var. Tabi bu bilinen sayı. Bilinmeyenlerle birlikte bu sayının asında 45 bin civarında olduğu tahmin ediliyor. 151 kişi hastanede bakım görüyor. 163 kişi hayatını kaybetmiş durumda. İsveç ve Danimarka ile karşılaştıracak olursak, Isvec’te tespit edilmiş toplam 13 822 korona vakası var. 1511 kişi hayatını kaybetmiş durumda. Danimarka’da ise tespit edilmiş toplam 7242 korona vakası var. 346 kişi hayatını kaybetmiş durumda. Dünyada ise toplam 2,2 milyon kişi koronaya yakalanmış, 157 404 hayatını kaybetmiş durumda. Bu 2,2 milyonun 580 bini sağlığına kavuşmuş durumda ancak korona geçirmiş birinin, bağışıklık kazanıp kazanmadığı hala bilinmiyor.

 Norveç ve Oslo’da günde yeni vaka sayısı ise düşmeye devam ediyor. Meşhur ”reproduksiyon” sayısı, yani bir kişinin ortalama kaç kişiye hastalığı bulaştırdığını gösteren sayı, 15 Nisan itibariyle 0,68. Bundan bir ay önce bu sayı 2,4 idi. Bu elbette çok sevindirici bir gelişme, ancak bu korona virüsünün tehlikesinde bir azalma olduğu anlamına gelmiyor. Virüs hala tehlikeli ve risk grubunda olanlar için ölümcül bir tehlike oluşturmaya devam ediyor. Bu yüzden gerekli önlemleri almaya özenle devam etmemiz gerekiyor. VG’nin internette bir korona testi olduğunu, kendilerini hasta hissedenlerin, atmaları gereken adımlar konusunda bu testi yapabileceğini de hatırlatalım.

 Oslo’da koronaya, Norveç geneline göre 3 kat daha fazla rastlanıyor. Iki hafta önce Oslo’da günde yeni vaka sayısı 71 iken, bu sayı gün itibariyle 41’e düşmüş durumda. Oslo’da koronadan hayatını kaybedenlerin sayısı ise 30.

 Oslo’da yabancı kökenliler, özellikle Somalililer arasında koronaya daha çok rastlanması ile ilgili olarak (ki 300 kadar Somalilinin korona olduğu bildiriliyor), bunların servis sektöründe, taksi ve otobüs şoförlüğü, hastabakıcılık. temizlikçilik gibi işlerde hastalığa maruz kalarak çalıştıklarını hatırlamamız gerekiyor. Belediye her dilde halkı bilgilendirme çalışmalarına devam ediyor.

Norvec’teki bu başarının nedeninin, bugün Aftenposten’da yazan Ketil Raknes gibi ben de, Norvec’te devletin kendini tüm ağırlığıyla göstermesi olduğuna inanıyorum. TV’da haberlerde sürekli son derece kompetent, işinin uzmanı, doktoralı ve halka hitap etmesini bilen sağlık uzmanı devlet görevlilerini, bürokratları görüyoruz. Bunun üzerine bir de Norvec’teki “tillit” yani “güven kültürü”, yani hem vatandaşların birbirine hem de resmi makamlara güvenmesi eklenince, bu krizin daha etkin bir biçimde yaşanabildiğini, yürütülebildiğini görüyoruz. Yani aslında her ülkede, koronayla mücadelde su iki şey önemli gibi görünüyor:
 1. Devletin ne kadar güçlü olduğu
 2. Vatandaşların devlete ve resmi makamlara ne kadar güvendiği
 Dolayısıyla Iskandinav ülkelerinin çoğu, Almanya, Yeni Zelenda, Güney Kore, Singapur, Tayvan gibi ülkeler bu krizi görece daha iyi bir şekilde geçiriyor gibi görünüyor.

 ABD’de ise durum tam tersi gibi. Sağlık otoriteleri, kifayetsiz politik iradeye rağmen krize bir yön vermeye çalışıyor, P.J. O’Rourkes’in dediği gibi, “Cumhuriyetciler, hükümetlerin işlemediğini söylerler, sonra da başa geçip bunu doğrularlar.”

 Norveç ve Oslo’daki diğer güncel haberlere şöyle bir değinecek olursak:
 - Güzel havada dışarı çıkıyoruz. Zaten bu da taBirbirimle aramızda 2 metre mesafe korumamız şartıyla, dışarı çıkmamız tavsiye ediliyor. Ancak bunu yaparken mesafeye ek olarak özellikle iki şeye dikkat etmemiz gerekiyor: birincisi doğayı kirletmememiz, çöplerimizi toplamamız, ikincisi de ateş konusunda hassas olmamız. ormanlara çöp tenekesi.

 - Berberler salonlarını 27 Nisan’da açmaya hazırlanıyor. Alınan önlemler arasında çalışanlara salgın hastalıkla mücadele konusunda kurs verilmesi, müşterilerin SMS’le çağrılacak olması, aradaki mesafenin korunmasına dikkat edilmesi, çeşitli hijyen önlemleri... sayılabilir.

 - Hyttaforbud’u de kalkıyor. Yine de hyttalara gitmesi gerekenlerin seyahat etmesi, bunun dışında hyttalarin kullanılmaması tavsiye ediliyor.

 - NRK, en popüler korona sözcükleri arasında birinci, ikinci ve üçüncü sözcüğü seçmiş durumda: “yarismanin” birincisi sözcük, “søringkarantene”, yani “Güneyli karantinasi”. Bunun nedeni de, bildiğiniz gibi, 14 Mart’ta Tromsø şehrinin, Norvec’in güneyinden gelenler karantina uygulaması.

 Ikinci sözcük, “korinasveis”, yani “Korona kesimi sac”. Bu da berbere gidilemediği için uzayan saçlara istinaden herhalde

 üçüncü sözcük de “hyttaskam”, yani “Tatil evi utanci”. Bildiğiniz gibi Norveçliler hyttalarina, yani yaz-kış gittikleri tatil evlerine çok duskunduler. Korona krizi dolayısıyla hyttalarina gitmemeleri uyarısına karşın yine de hyttalarina gidenlerin, utanca kapılıp tırıs tırıs evlerine dönmesini anlatıyor bu sözcük.

 - Oslo’da lokanta ve barlar da, Mayis’tan itibaren yavaş yavaş alkol servisine başlayacak gibi görünüyor.

 - Sokakta maske takma konusunda Halk Sağlık Enstitusu’nun (Folkehelseinstitutt) önerisinde bir değişme yok. Norvec’te hala maske takmak zorunlu değil. Ancak market, toplu taşıma araçları gibi yerlerde maske takmanın zararının olmadığı da ekleniyor.

 - Devletin nakit sıkıntısı çeken şirketler için “nakit yardimi” (kontantstøtte) yapaciginin duyurulmasından beri 3 000 şirket bunun için devlete başvurmuş durumda. Bu imkanı da dinleyenelere hatırlatalım.


Anaokulu ve ilkokullar açılıyor


Izlanda ve Isvec’te anaokulları ve ilkokullar zaten hiç kapatılmadı. Norvec’te 12 Mart’ta anaokulları ve ilkokullar kapatıldığında, bu, Halk Sağlık Enstitusu’nun (Folkehelseinstitutt) değil, hükümetin kararıyla olmuştu. Şimdi bu kararın yavaş yavaş gevşetilmesi söz konusu. Yarından itibaren bazı anaokulları açılacak. Bir hafta sonra da diğer anaokulları ve ilkokullar (1. sınıftan 4. sınıfa kadar) açılacak.

 Şimdi bazı veliler ve çalışanlar bunu erken buluyor. Böyle düşünenler tüm velilerin % 25’i oranında. Ben bunu anlıyor ve velilerin bu seçimlerine saygı gösteriyorum.

 Öte yandan tüm resmi merciler ve sağlık uzmanları, çocukların anaokulu ve ilkokula gitmelerinin güvenli ve uygun (“forsvarlig”) olduğunu söylüyorlar. Dükkanlarda korona bulaşma olasılığının, yuvada bulaşma olasılığından daha çok olduğunu söylüyorlar.
 Oslo’da 0-9 yaş grubunda şimdiye kadar, toplam 79 000 çocuktan sadece 28 çocukta korona görülmüş durumda. Ama belediye olarak biz de bu işi şansa bırakamayız elbette!

 Öncelikle yarından itibaren ana okullarının şimdiye kadar hiç görmediğimiz, alışık olmadığımız bir şekilde açılacağını söyleyelim.

 Devletin hazırladığı “milli kilavuz” (veileder) doğrultusunda alınacak önlemler şunlar:
 1. Çocuklar sabit gruplara bölünecek. Başlarında hep aynı yetişkin olacak.
 2. Evden yemek getirecekler.
 3. Yuvada daha kısa süre kalacaklar (hem personel azlığı hem de yuvanın ertesi gün için temizlenmesi için zaman kalması açısından)
 4. Alerjik sebep dışında burnu akan çocuklar (ve tabi çalışanlar) yuvaya asla gelmeyecek.
 5. Ilk etapta 2 hafta bÿle gidecek. Sonra duruma bakacağız.

Oslo’da belediyenin işlettiği 312, özel olarak işletilen 421 ana okulu var. Belediyenin işlettiği yuvalarda ek olarak su tür tedbirler de alınabilecek:
 6. Çoğu yuvada ebeveynler yuvaya giremeyecek. Çocuklarını yuvanın kapısından teslim edip, kapıdan alacaklar. Gerekirse dışarda bekleyecekler.
 7. Yığılmayı önlemek için çoğu yuvada aileler çocuklarını kendilerine bildirilen zaman dilimi içinde getirip götürebilecekler.

 Özel yuvalar, devletin kılavuzuna göre hareket etmek zorundalar; belediyenin ek olarak getirdiği tedbirleri uygulayıp uygulamamak konusunda serbestler.

 Risk grubunda olan çalışanlar ise gidemeyecekleri için, yuvalarda eleman sıkıntısı var. Bunun için belediye canla başla çalışıyor. örneğin Oslo Met ûniversitesi’ndeki Anaokulu Eğitmenliği bölümüyle işbirliği halinde.

 Oslo’da su ana kadar Oslo Üniversite Hastanesinde sadece 23 00 kişi test edilmiş. Yuva ve okulların açılmasıyla birlikte testlerin de artması gerekigini düşünüyorum. Risk grubundaki çocukların ve çalışanların da elbette yuvaya gitmesi konusunda tedbirli davranmak gerekir.


“Smittestopp” (Salgını durdur!) adlı cep telefonu uygulaması

Perşembe akşamı Halk Sağlığı Enstitüsü vep telefonları için yeni bir uygulama, bir “app” yayımladı. Bu, Norveç yapımı bir app. Koronanin bulaşmasını izlemek, izini sürmek üzere hazırlanmış. GPS ve bluetooth sinyalleri kullanıyor. Bu app’i cep telefonuna indirmiş bir kişi korona olursa, yani bu kayıtlara islenmise, telefonunda bu uygulama olan kişilere, bu kişiyle 15 dakikadan uzun bir süre yanyana olmuş kişilere SMS ile uyarı mesajı gidiyor. Tabi mesajda bu kişiden anonim olarak sozediliyor.

 Teknolojinin bunu destekleyebilmesi için Apple ve Google 10 Nisan’da bir anlaşma yapmış. 9 metre çapında bir alanda bluetooth aracılığıyla bilgi alisversinde bulunabilmek için.

 Başbakan Erna Solberg bu uygulamayı telefonlarımıza indirmemizi, bu şekilde koronayla mücadeleye katkıda bulunmamızı istiyor.

 Cuma akşamı itibariyle Norvec’te 1 milyon kişi bu uygulamayı telefonuna indirmiş bulunyor. Bu uygulamanın ise yaraması için, nüfusun en az yarısının uygulamayı kullanması gerekiyor.

 Bazı kişiler, bu tıp bir uygulamanın, kişinin özel bilgilerini edinme kapsamına girdiği gerekçesiyle eleştirel bakıyor.

 Nitekim yurt dışındaki bazı tecrübeler bunu doğrular nitelikte. Singapur’da benzer bir app, 20 Mart’ta yayımlanmış. Su ana dek toplumun sadece altıda biri uygulamayı indirmiş. Izlanda’da bu oran yüzde kırk.

 Rusya’da, bu uygulama sahte bir güven duygusuna yol açmış. Millet, etrafta koronali yok diye toplu taşıma araçlarına üşüşmüş.

 Cin’de insanlar yeşil (koronasiz), sarı (koronali olabilir), kırmızı (koronali) diye siniflanmislar. Halk bu bilgilere nasıl ulaşıldığını anlayamamış. Niye kednilerine birdenbire “izolasyona girmen lazim” diye mesaj geldiğini filan da anlayamamislar.

 Güney Kore’de bu uygulamayı indirmiş olanlara saat saat, hatta dakika dakika bilgi geliyormuş cep telefonuna: etraflarında koronali biri olup olmadığı, hangi otobüse ne zaman bindiği, indiği, hatta maske takip takmamis olduğuna kadar.

 Dolayısıyla pek çok kişi bu bilgilerin kötüye kullanılmasından çekiniyor. Ancak diğer ülkelerdeki tecrübeler bir yana, ben Norveç makamlarına güvenebileceğimizi, güvenmemiz gerektiğini düşünüyorum. Ancak bu uygulamanın bir anlam teşkil edebilmesi için çok daha fazla sayıda insanın bu uygulamayı kullanması gerektiğinin ve cok daha fazla sayida insanin test edilmesi gerektiginin de altını çizmemiz lazım.

3 kommentarer:

  1. Hei,
    Jeg skriver for å informere deg om at vi tilbyr private lån til en rente på 2%. Vi kan låne deg til å gjøre forretninger, styre en gård eller hva du vil gjøre som prosjekt. Kontakt oss direkte på e-post: (sduplens@gmail.com)
    Mine beste hilsener

    SvarSlett
  2. Hei,
    Jeg skriver for å informere deg om at vi tilbyr private lån til en rente på 2%. Vi kan låne deg til å gjøre forretninger, styre en gård eller hva du vil gjøre som prosjekt. Kontakt oss direkte på e-post: (sduplens@gmail.com)
    Mine beste hilsener

    SvarSlett
  3. Hej og velkommen til Spotcap Global Loan Services, jeg hedder Claudia Klein, jeg er långiver og også lånekonsulent.

    Har du et stort behov for økonomisk forstærkning? har du brug for et lån til forskellige formål? hvis dit svar er ja, vil jeg anbefale dig at kontakte min virksomhed via | spotcapglobalservices@gmail.com | eller meddel os på WhatsApp: +4915758108767 | og har et lån på din konto inden for 24 timer, fordi vi leverer fremragende lånetjenester over hele verden.

    Vi tilbyder alle slags lånetjenester (Personligt lån, Erhvervslån og mange flere), vi tilbyder både langvarige og kortvarige lån, og du kan også låne op til 15 millioner. Mit firma vil hjælpe dig med at nå en række mål med en bred vifte af låneprodukter.

    Vi ved, at det altid har været et enormt problem at få et legitimt lån For enkeltpersoner, der har økonomiske problemer og har behov for en løsning på det, finder mange mennesker det så svært at få egenkapitallån fra deres lokale banker eller andre finansielle institutioner på grund af stor rente sats, utilstrækkelig sikkerhed, forholdet mellem gæld og indkomst, lav kreditværdi eller andre årsager.

    Ikke flere ventetider eller stressende bankbesøg. Vores service er tilgængelig 24/7 - du kan få et lån og gennemføre dine transaktioner, når som helst og hvor du end har brug for det.

    Vi leverer 24 timers lån i verdensklasse. For forespørgsler / spørgsmål? - Send en e-mail til | spotcapglobalservices@gmail.com | eller meddel os på WhatsApp: +4915758108767 | & Modtag et svar på et øjeblik.

    Din familie, venner og kolleger behøver ikke at vide, at du er penge på kontanter, bare skriv til os, så får du et lån.

    Din økonomiske frihed er i dine hænder!

    SvarSlett