Sevgili dinleyenler, *
Doğa bugün koronaya ve diğer her türlü probleme inat, bahar şenliğine
kavuşmuş görünüyordu. Ağaçlar çiçeklenmeye, laleler, papatyalar kendini
göstermeye başladı. Ben de sicak bir gunun ardindan yağmur kokulu bu güzel
akşamda, bizi dinleyen herkese merhaba diyorum. Koronasiz, sağlıklı bir Ramazan
ayi diliyorum.
Sizlerle uc-dort haftadır yaptigimiz bu korona söyleşileri konusunda olumlu
geri donumler aliyoruz. Her ülkede değişik uygulamalar olabiliyor. Bu yüzden kendi içinde yasadigimiz toplumda
neler olduğunu konuşmak güzel ve önemli. Örnegin Turkiye’de maske takilmasi
öneriliyor, kapali yerlerde zorunlu, oysa Norvec’te değil. Türkiye’de okullar
kapali, Norvec’te kismen acildi. Turkiye’de 65 yasin ustundekiler sokağa
cikamiyor. Burada cok dahah yasli insanlar bisikletle dolaşıyor, koşuyor. Insan
Türkiye, Norvec, dünya... derken ne dusunecegini, neye inanacagini, nasil
davranacagini sasiriyor. Bu durumda en önemli sey, içinde yasadigimiz
toplumdaki kurallari bilmek ve gerçekleri anlamak. Bu konuda radyo olarak buyuk
hassaslık göstermenizden oturu sizi tekrar kutluyorum. J
Bu arada... Çocukların çizimlerine dikkat ediyor musunuz su sıralar?
Çocuklar pek çok yere, örneğin otobüs duvarlarına tebeşirle resim yapıyorlar
veya kâğıtlara yaptıkları resimleri aşıyorlar: ”Dayanin arkadaşlar! Her gün
dayanmaya devam”, ”Her şey güzel olacak”, ”Vazgecme, dayan!” yazıyorlar ☺Bu da cok sevimli bence! Insana moral veriyor.
Programin basinda söyleyelim. Yapmamiz gereken uc ana sey var. Bunu hatırlasak
yeter:
1. Kendimizi hasta hissedersek eve kapanmak,
inzivaya çekilmek J
2.
Elimizi temiz tutmak. Her daim yıkamak.
3. Diger insanlarla aramizdaki mesafeyi
uzak tutmak.
Hatta bu donem için bir atasözü bile uydurabiliriz: “Mesafeyi uzak,
moralini yüksek tut!”
Simdi... 9 Ocak’ta Çin’de ilk canı aldığı ve sonrasında tüm dünyada
hayatlarımızı altüst eden korona virüsünün yayılışının, Norvec’te yeni bir evresine girmiş
bulunuyoruz. Su ana kadarki gelişmeleri ben dört evreye bölüyorum:
• İlk evreye “şaşkınlık ve kaos” dönemi demek mümkün. Bu dönem, çok ciddi
bir tehlikeyle karşı karşıya kaldığımızı anladığımız, şaşkınlık, kaos ve panik
içinde olduğumuz dönem, diye düşünüyorum. Bu dönemde “hayatta kalma” durtumuz
herşeyin önünde olduğu için önce eczaneleri, antibac, kolonya, ilaç vs. talan
ettik. Sonra marketlere hücum ettik. Ne yapacağımızı bilmiyorduk.
• İkinci döneme “uyanış ve dayanışma” dönemi demek istiyorum. Bu dönemde
güçlü devlet ve belediye devreye girdi. Olayın boyutlarını daha somut bir
biçimde anlamaya başladık. Önemli olanın sadece kendi sağlığımız değil, toplumu
ayakta tutan tüm hizmetlerin, özellikle sağlık ve gıda hizmetlerinde
çalışanların sağlığı olduğunu, virüsün yayilmaisni önlemek için dayanışma
içinde olmamız gerektiğini anladık. Getirilen çok sıkı önlemlere uymaya
başladık. Evden çıkmadık.
• Üçüncü döneme bence ana okulları ve ilkokulların ilk sınıflarının iki
hafta önce açılmasıyla girdik. Bu döneme bir anlamda çocuklar ve eğitim
sektöründe çalışanlar öncülük etti.
• İçinde bulunduğumuz bence dördüncü dönemde önlemlerde bir liberalleşme,
hafifleme oluyor. Bu akşam da en çok bunlardan bahsedeceğiz.
Norveç genelinde ve Oslo
özelinde salgın hakkında sayılarla güncelleme
Önce dünyaya bakalım. Bu sabah, yani 3 Mayıs saat 9 itibariyle 243 831 ölü
var. Geçen hafta 25 Nisan itibariyle 192 000 ölü vardı. Yani bir hafta içinde
dünya nüfusu koronaya bağlı olarak 50 000 kişi azalmış durumda ! Ancak
sevindirici şeyler de var: Çin’de koronanin yayılması tamamen durdurulmuş
durumda. Dün itibariyle yeni vaka sayısı 1 ve son günde ölüm yok.[1]
Komşumuz Isvec’te de durum pek iyi değil. Norvec’te 210 ölüm varken, Isvec’te
ölü sayısı 2653! Italya’da önlemler yavaş yavaş hafifletirken, Ingiltere,
Irlanda ve Hollanda’da sıkı önlemler devam ediyor. Ispanya’da 6 haftadır evde
kalan çocuklar nihayet sokağa çıkabildiklerinde müthiş bir sevinç
içindeymişler.
Dünya Sağlık Örgütü, koronanin hangi
hayvandan yayıldığını anlamak için çalışmalar yapan Cin’e davet edilmeyi
bekliyor. Bu arada Cin’in zenginlerinin 150 ülkeye yardım yolladığını da
gözardı etmemek lazım.
Aşı çalışmaları tüm dünyada son
hızla devam ediyor. Dünyada CEPI (The Coalition for Epidemic Preparedness
Innovations) diye, “Aşı ittifakı” ya da “Aşı birliği” diye çevirebiliriz, bir
kurum var. Dünyada yeni aşıların finansmanı ve koordinasyonuyla ilgili olarak
çalışıyor. Bu hafta başında başbakan Erna Solberg, CEPI’nin başkanıyla bir
video görüşmesi yaptı[2].
Bu görüşmede, CEPI’nin başkanı aşının bu
yıl içinde hazır olabileceğini mujedeledi. Ancak aşının tüm kitlelere ulaşması
için yine bir-bir buçuk yılın geçmesi gerektiği söyleniyor.
Norvec’te hala dikkatli olmamız
gereken ama olumlu (optimist) bir sürecin içinde olmaya devam ediyoruz.
Norvec’te su ana dek tespit edilen vaka sayısı 7 710. Hastanelerde 30 Nisan
saat 8 itibariyle 998 kişi tedavi gördü. Su an itibariyle hastanede yatan
toplam hasta sayısı 81. Geçen hafta bu sayı 120 idi. Bu sayı Mart sonu Nisan
başındaysa en yüksek seviyeye, 300’lere ulasmisti[3]:
81 kişinin 47’si yoğun bakımda. Su ana dek koronadan hayatını kaybedenlerin
sayısı ise geçen haftadan bu yana 4 kişi artarak 204’e ulaştı. Yeni korona
vakası sayısı düşmeye devam ediyor. Geçtiğimiz hafta, yani 17. hafta itibariyle
yeni vaka sayısı 359. Bu sayı, geçen hafta 500, en çok olduğu hafta olan 13.
haftada ise 1750 idi. Yani getirilen önlemlerin ise yaradığını hala
görmekteyiz.
Oslo, Norvec’te nüfusuna oranla en
çok vaka sayısının görüldüğü yer olmaya devam ediyor. Çok şükür ki, diyelim,
Oslo’da sayı düşmeye devam ediyor. 16. haftada 222 olan yeni vaka sayısı, 17.
haftada 149’a inmiş durumda.
İlkokulların 1-4. sınıfları bu
hafta açıldı
250 000 1-4. sınıf öğrencisi bu hafta ilkokula başladı. Vårt Oslo’da çıkan
habere göre, Oslo tüm Norvec’te en düşük sayıda öğrenciyle, % 88 oranında okula
başlamış durumda. Ve Oslo’nun doğusuyla batısı arasında oldukça büyük bir fark
var. Bunu geçtiğimiz hafta da konuşmuştuk.
Evde uzun süre izolasyon halinde
olan çocuklarla ilgili kaygılaniliyor. Okulların ve göçmen kökenli gençlerle özellikle ilgilenen
“minoritetsrådgiver”lerin (“göçmen danismanlari” diye tercüme edebiliriz belki)
öğrencilerin bir kısmına ulaşamadığı haberi çıktı başında. Sence bunun
nedenleri ne olabilir?
NRK da çocuklar için alarm telefonu olan 116111’e yapılan aramaların
normalin iki katı kadar olduğunu belirtiyor. Çocukların şiddete ya da ihmale
maruz kalmaları konusunda Belediye Başkanımız (“ordfører”) Marianne Borgen ve
Okul ve Gelişim Yerel Bakanı Inga Marte Thorkildsen bunu sık sık dile
getiriyor. SV de Parlamento’da bu konuda ekstra tedbirler alınmasını istedi ama
ne yazık ki öneri reddedildi.
Oslo’da belediye olarak okulların kapandığı 13 Mart tarihinin hemen ertesi
gün, “barnevern” kapsamındaki çocukların durumları garantiye alındı. Bir hafta
içinde “hjertetelefon”lar açıldı. Öğretmenler teker teker öğrencilerini arayıp
hallerini sormak suretiyle müthiş büyük bir iş yaptılar. Hepsine tek tek
teşekkür ederiz. Ana okulları ve AKS çalışanları da aynı şeyi yaptılar.
Oslo’da velilerin çocuklarını
güvenle okula gönderebileceklerini, okulun sadece eğitim için değil çocukların
sosyalleşmesi için de büyük önem taşıdığını unutmamalarini tekrar söyleyelim.
Okullarda alınan önlemleri de tekrarlayalım:
• 1-4. sınıf öğrencileri için
öğretmen başına max. 15 öğrenci
• “Kohort”, yani öğrenci grupları
mümkün olduğunca hep aynı sınıfı kullanacak
• Aynı gruplar AKS da da beraber
olacak.
• daha çok dışarda olacaklar
• okula geldiklerinde pek çok
değişik noktada toplanacaklar
• gerekmedikçe veliler okula
girmeyecek
• öğrenciler birbirlerinden yiyecek,
kitap, kalem vs. ödünç alıp vermeyecek
• beslenmelerini mümkün olduğunca
aynı yerde, mesela sıralarında, yiyecekler.
• okula oyuncak getiremeyecekler
İlkokulların geri kalan sınıflarının
ve orta okul ve liselerin açılma planını hükümet önümüzdeki hafa açıklayacak.
Bunun için hukumetin belediyelere ekonomik yardimda bulunmasini umuyoruz.
Boş zaman faaliyetlerinde de bazı serbestlikler getiriliyor, 5’er kişilik
gruplar halinde fotbol antremanı yapabilmek, küçük gruplar halinde müzik
çalışmaları yapabilmek gibi.
“Russ” yani liseli gençlerin neredeyse bir ay süren lise bitirme
kutlamaları bu sene bambaşka bir şekilde gerçekleşecek. Bir son sınıf
öğrencisinin Aftenposten gazetesine söyledikleri bence koronanin gençlerin
psikolojisini nasıl etkilediğini göstermesi açısından çok önemli. “Bir şey beklemeyi
bıraktım artık,” diyor bu öğrenci. “Cunku hayal kırıklığına uğramak
istemiyorum”! ☹ Bir başkası da
“Hayatim iptal olmuş gibi hissediyorum,” diyor. “Ne zaman geri alacagimin
cevabı da belli değil!” Genç insanların hayata beklentilerle değil, hiçbir şey
beklemeden yaklaşması, bence koronanin aslında hepimizde yarattığı ağır sökün
gençlerdeki bir göstergesi.
Oslo ve Norvec’te kısıtlamalar biraz hafifleyerek devam ediyor
Bunun disinda Oslo ve Norvec’te kısıtlamalar biraz hafifleyerek devam
ediyor.
20 Nisan’da fizyoterapistler,
psikologlar ve dişçiler açılmıştı. Geçtiğimiz hafta, 27 Nisan’da da
müşterilerle birebir temas halinde olan kuaförler, deri bakım uzmanları,
masörler, vs. hizmetler açıldı.
Bu tip hizmetlerde uyulması gereken
kurallardan bazıları şunlar:
- Çalışanlar müşterilere temas
etmeden önce ve ettikten sonra ellerini yıkayıp dezenfekta edecekler
- Müşteriler de ellerini yıkayıp
dezenfekte etme imkanına sahip olacaklar
- Her türlü iş aleti her müşteriden
sonra temizlenecek
- Yiyecek, içecek, çay, kahve
servisi olmayacak
- Gazete, dergi bulunmayacak
- Müşteriler ve çalışanlar arasında
en az 1 m mesafe olacak
7 Mayis’tan itibaren tiyatro, gösteri, düğün vs. gibi sosyal faaliyetlerde
50 kişiye kadar biraraya gelinebilecek. Ancak birkaç kurala uyulması şartıyla:
aynı evde yaşamayanlar arasında bir metrelik mesafe olacak ve orada her daim
kimin olup olmadığını bilen, sorumlu bir kişi olacak. Bunun amacı da o
toplantıya katılanlar arasında bir korona vakası görülürse, bulasmayi önlemek için
kimlerin izleneceğini bilebilmek.
Evlerde yine o evde yasamayan 5 kişiden çok kişinin bir araya gelmesi
yasak. Aralarında da bir metre olması gerekiyor.
Eğer hastalığın yayılması bu önlemlere rağmen kontrol altında tutulabilirse
15 Haziran’dan itibaren sosyal faaliyetlerde 200 kişiye kadar biraraya gelinebilecek.
Dünya Sağlık Orgütü de zaten bu tıp adımların 14 gün arayla atılmasını
öneriyor.
Sokakta diğer insanlarla aramızda olması gereken mesafe de 2 metreden 1
metreye indirildi.
500 kişiden çok katılımın olacağı
faaliyet yasağı ise 1 Eylül’e kadar uzatıldı.
Pazartesi günü ilkokul 1-4. sınıfların açılması nedeniyle Oslo’da toplu
taşımacılık normal seferleriyle yapılmaya başlandı. Oslo’da bu sebeple tüm
tramvay ve metrolar dezenfekte edildi ve her akşam da yıkanıyor, ama yine
gerekmedikçe Oslo Belediyesi toplu taşımacılığın kullanılmamasını istiyor.
Adalara giden motorlarda, normalde 240 olan motor başına yolcu kapasitesi
50’ye indirilecek. Oslo’nun sayfiye merkezlerinin başında gelen adalara, mcbur
kalinmadikca gidilmemesi tavsiye ediliyor ne yazık ki!
Ilk konser, Jarle Bernhoft’un Sentralen’daki konseri olacak. Bir akşamlık
konser üç akşam boyunca 6 konsere yayılacak ve her konsere en çok 46 bilet
satılacak.
Bir takım önlemlerdeki serbestleşmeye rağmen hala çok dikkatli olmamız
gerekiyor.
Sağlıkla ilgili konular
Norvec’in pek çok yerinde, korona semptomları görülen herkes test
edilebilecek artık. Oslo’da buna hazırlanıyor.
Hamilelik ve korona krizi sırasında doğum yapma konusundaki bilgiler
artıyor. Norveç hastanelerinde doğum yapmanın güvenilir olduğunu söylemeliyiz.
Yaşlı bakım evlerindeki ihmaller yavaş yavaş ortaya çıkıyor.
Oslo’da Belediye’nin “Uteseksjonen” (“Disarisi” ya da “Sokak birimi” diye
çevirebiliriz) bölümü de sokaklardaki düşkünler ve uyuşturucu bağımlılarına
erişebilmek için sokaktaki çalışmalarına devam ediyor. 1 Mayıs akşamı bu gezen
görevlilere Oslo Belediye Başkanımız Marianne Borgen ve Sosyal İşler Yerel
Bakanımız Omar Samy Gamal de katıldı.
Halk Sağlığı Enstitusu’nden uzman doktor Siri Helene Haug Aftenposten
okuyucularının sorularını yanıtlamış. Bunlara da bir göz atalım istersen:
- Birbirimize ne zaman
sarilabilecegiz? diye soruyor bir okuyucu.
- Aynı evde oturduğunuz kişilerle
zaten sarılabilirsiniz, diye yanıtlıyor uzman doktor. Bunun dışındaki
yakınlarınıza, örneğin kız ya da erkek arkadaşınıza, yakın bir arkadaşınıza da
sarılabilirsiniz. Ancak bu kişilerin sayısının sınırlı olmasını öneriyoruz,
diyor.
Bir başkası, başka bir şehirde
oturan büyükannem ve büyükbabam bize gelebilirler mi? diye soruyor.
- Buna karşı bir yasak yok. Önemli
olan hasta olanların başkalarıyla görüşmeyip kendini izolasyona alması, elleri
sık sık yıkamak ve mesafeyi korumak, diye yanıtlıyor uzman.
Norvec’te virüsün hangi maddeler
üzerinde daha çok tutunduğu üzerine araştırma yapıldı mi? diye soran
okuyucuyaysa uzman:
- Hayır, diye cevap veriyor. Genel
olarak temizliğe önem verilmesi ve kapı tokmağı gibi sıklıkla dokunulan
yerlerin özellike temiz tutulması önemli, diye cevap veriyor.
- Antistoff testi (yani kişinin
korona geçirip geçirmediğini gösteren test) yapılıyor mu? Fiyatı kaça? diye
soruyor bir başka okuyucu.
- Yakında yapılabileceğini umuyoruz.
Fiyatı ise belli değil, diye yanıtlıyor uzman.
- Neden çok az kişi test ediliyor?
- Çünkü virüs çok yayılmış durumda
değil. Ama önlemler hafifletildikçe daha çok test yapılmasını istiyoruz.
Anaokulları ve okullardaki çocuklar ve çalışanların test edilmesinin önünü
açtık, diyor.
- Çocuğum yuvadan geldikten sonra elbiselerini
ters yüz edip hemen çamaşır makinasına atıyorum. Çok mu titiz davranıyorum?
diye soran birisine de aynı uzman:
- Virüs giysiler üzerinde çok kısa
süre yaşıyor. Çünkü kuruyup gidiyor. Bu yüzden buna gerek yok, diyor.
Ekonomik önlemler ve sonuçlar
Ülkenin Almanlar tarafından işgal edildiği 2. Dünya Savasi’ndan bu yana
Norvec’te ilk kez 1 Mayis’ta sokaklara çıkıp gösteri yapamadık. LO başkanı boş
alana yaptığı ama sosyal medyalarda büyük izleyici bulan konuşmasında, ”isten
çıkarılanlara devletin maaş desteği yapmasi” talebinde bulundu. Bence de bu çok
yerinde bir talep. Çünkü bu kriz başka hiçbir krize benzemiyor.
İşsizlik müthiş bir hızla artmakla birlikte, bazı sektörlerde büyük
ilerleme ve personel açığı görülmekte. Bunlar:
- Marketler (%35 iş hacmi artışı)
- İnşaat malzemeleri (%34 artış)
- Sağlık endüstrisi: eczaneler, vs.
(%18 artış)
Tarımcılık sektörü de büyük sıkıntı
içinde. Tarım Bakanı bu hafta bir basın toplantısında, “2018’te kuraklık aldı
götürdü. 2019’da sel aldı götürdü. 2020’de de pandemi aldı götürdü,” diye
yakındı. Çiftçileri, değişen ve zor koşullara hızla uyum gösterdikleri için
kutladı.
Kültür ve spor sektöründe hükümetin
yeterince ve doğru zamanda önlem almadığı eleştirileri yükselmeye başlıyor.
Her 10 şirketten 4’u “nakit
yardim”in işlerine yaramadığını, uygulamada değişiklikler yapılmasını istiyor.
Meslek liselerine giden
öğrencilerin, şirketlerin içinde bulunduğu durum nedeniyle, staj yeri bulmaktan
endişe duyduklarını, hükümetin buna önlem olarak okullarda staj yapma imkânını
düşündüklerini ekleyelim.
Peki bu korona krizinden nasıl
çıkacağız?
Aftenposten’da 29 Nisan’da, Halk Sagligi Enstitusu, Saglik Bakanligi ve
Saglik Bakani ile yapilan gorusmeler neticesinde 4 olasiliktan sozediliyor:
1. Etkili bir asi bulunmasi
2.
Etkili bir ilac bulunmasi
3.
Virusun daha az tehlikeli bir hale gelmesi
4. Toplumda bagisikligin yeterli seviyeye
gelmesi
Sonuc ne olursa olsun bu virusle uzun sure mucadele etmemiz gerekecege
benziyor. Programin basinda söylediğimizi tekrarlayalim. Yapmamiz gerekn uc ana
sey var:
1. Kendimizi hasta hissedersek eve kapanmak,
inzivaya çekilmek J
2.
Elimizi temiz tutmak. Her daim yıkamak.
3. Diger insanlarla aramizdaki mesafeyi
uzak tutmak.
Hatta bu donem için bir atasözü bile uydurabiliriz: “Mesafeyi uzak,
moralini yüksek tut!”
Herkese mutlu,
koronasiz bir Ramazan ayi diliyorum.
(Bu metin, 3 Mayis 2020 tarinde, Radyo Inter FM'de Dogan Yüksel ile yaptigimiz programda kullanilmistir.)
Ingen kommentarer:
Legg inn en kommentar