søndag 26. april 2020

Norvec'ten korona raporu - 4

Ağaçların yeşermeye başladığı bu bahar akşamında, tüm dinleyicilere sağlık ve afiyet diliyorum. Ramazan aylarını kutluyorum. TBMM’nin 100. yılını doldurduğumuz geçmiş 23 Nisan Çocuk Bayram’larini da kutluyorum.

Norveç ve Oslo’da Korona ile bilgilerimizi güncelleştirmeye bu akşam da devam edeceğiz. Dinleyicilerimizin sorularına da cevap vermeye çalışacağız. Bugün sizlerle:

 - Norveç genelinde ve Oslo özelinde salgın hakkında sayılarla güncelleme

 - Ramazan ayında özellikle dikkat etmemiz gereken konular

 - Ana okulları ve ilkokullardaki gelişmeler

 - Oslo Belediyesi'nin aldığı önlemler

 - Ekonomik haberler konularındaki bilgileri paylaşacağız.

Bu bilgileri Norveç basınında ve diğer resmi organlar aracılığıyla edindiğinize kuşkumuz yok, ama haftaya böyle bir genel bakışın da, anadilimizde üzerinden gitmenin de özel bir faydası oldugunu umuyoruz.

Norveç genelinde ve Oslo özelinde salgın hakkında sayılarla güncelleme
Önce dünyaya bakalım: 25 Nisan itibariyle 192 000 ölü, 2,7 milyon kişide virüs vakası var. Aşı çalışmaları tüm dünyada son hızla devam ediyor. Aşılar insan üzerinde test edilmeye başlanıyor bile. Normalde bir aşının gelişmesi 7 ila 20 yıl alıyor. Mesela AIDS’e karşı aşı hala bulunmuş değil. Yine de aşının 2021 Sonbahar’indan önce yetişmeyeceği tahmin ediliyor.

Norvec’te ise hala dikkatli olmamız gereken ama olumlu  bir sürecin içindeyiz diye düşünüyorum. Yeni covid 19, yani korona vaka sayısı düşmeye devam ediyor. Bu hafta, yani 16. hafta itibariyle yeni vaka sayısı 500. Bu sayı, geçen hafta 750, en çok olduğu hafta olan 13. haftada ise 1750 idi. Yani getirilen önlemlerin ise yaradığını hala görmekteyiz.

Koronadan hayatını kaybedenlerin sayısı ise 200. Bunların % 60’i yaşlı bakım evlerinde (“sykehjem”) oldu. 

Hastanede yatan toplam hasta sayısı 24 Nisan itibariyle 120. Bunların 56’si yoğun bakımda. Norvec’te toplam hazır yoğun bakım ünitesi sayısı 289. Bu sayı 925’e kadar çıkarılabilecek durumda. Yani şimdilik sağlık kapasitesi yeterli durumda.

Virüsün yabancı kökenli vatandaşlar arasında daha yüksek oranda görüldüğünü biliyoruz. Ancak güzel bir haber olarak belirtmeliyiz ki, bu oranda da ciddi bir düşme görülmeye başlandı. Özellikle Somalililer arasında yüksek bir orana ulaşan bu sayı, 13 Nisan’dan yani Paskalya’dan önceki hafta 125 yeni vaka iken, bu hafta yeni vaka sayısı 34’e düştü. Türk kökenliler arasında toplam vaka sayısı 47’nin altında olmalı ki, örneğin Somalililerde toplam vaka sayısının 425, Pakistanlılar arasında 140, Danimarkalılar arasında 47 olduğu görülen Devlet Istatistik Burosu’nun yayınladığı istatistikte Türkiye kökenlilerin sayısı görülmüyor:


Halk Sağlığı Enstitüsü (FHI) araştırma planı 
Halk Sağlığı Enstitüsü (FHI) araştırmalarını “süper bulastiricilar” (superspreder) üzerine de yoğunlaştırmış durumda. Çünkü görünen o ki bazı kişiler korona virüsünü daha çok kişiye yayma özelliğine sahip. 

 FHI’nin araştırma planı şöyle:
 • Alınan tedbirlerin faydası ve sonlandırılan tedbirlerin sonuçları (örneğin yuva ve okulların açılması) sürekli olarak analiz ediliyor
 • Haziran’a dek, kendinde korona belirtileri görülmeyen kişilerin virüsün yayılmasında nasıl bir rol oynadıkları
 • Testlerle “gizli yayilma”nin ne derece önlenebileceği
 • Iki ay içinde Norvec’te kaç kişinin bağışık olduğunu
 • Haziran ayı içinde virüs bulaşmış birinin bağışıklık kazanıp kazanmadığını, anlayacaklar.
 
Ramazan ayında özellikle dikkat etmemiz gereken konular
Bu konuda Oslo Belediyesinin yayınladığı, bir video var. Bu videoda Oslo’nun ”Calisma, Sosyal Hizmetler ve Çok kulturluluk” yerel bakanı (Byråd for arbeid, sosiale tjenester og mangfold i Oslo Kommune) Omar Samy Gamal, konuşuyor. 5 tavsiyesi var:

 1. Iftarda toplaamayacagimiz için, video sohbetiyle iftar yapın.
 2. Teravi namazını camide kilamayacagiz ama evde kılmaya izin var! ☺
 3. Alışverişi yoğun saatlerde yapmayın, günün değişik saatlerine yayın ki yığılma olmasın.
 4. Yaşlılara ve hastalara ilgi gösterelim.
 5. Çocuklarınızla korona konusunu konuşun. Sorularına cevap vermeye çalışın.

Ana okulları ve ilkokullardaki gelişmeler
 
Geçtiğimiz hafta Oslo’da ailelerin % 40’i çocuklarını yuvaya yollamadığı belirtiliyor. Ama semtler arasında çok fark görünüyor. Oslo’nun doğusundaki ailelerin çocuklarını yuvaya gönderme konusunda Oslo’nun batisindakilere göre daha dikkatli davrandığını görüyoruz. örneğin Stovner’de çocuklarını yuvaya göndermeyen ailelerin oranı çok yüksen, tam % 80!

Önümüzdeki hafta ilkokullar açılacak. Norveç, Iskandinavya’da okulların hala kapalı olduğu son ülke. Danimarka 15 Nisan’da açmaya başladı. Finlandiya 24 Mart’ta açtı. Izlanda ve Isvec’te kapanmadı zaten. Norvec’te yarın 250 000 1.sınıf ila 4. sınıf öğrencisi okula başlayacak. Yapılan analizlere göre bunun virüsün yayılmasına çok az ya da hiç etkisi olmayacak. 70 gün içinde maksimum 5000 yeni vakaya yol açacak. Ama Oslo’da R sayısı 1’e çok yakın olduğu için (0,88) dikkatli olunmalı. Sonuçlar 11-12 Mayis’tan itibaren anlaşılacak.
 
Okula, kendisi risk grubunda olmayan çocuklar hariç, tüm çocuklar gitmek durumunda. Bu konuda da çekinceleri olan aileler var. Çok özel bir durumda olduğumuz için ailelerin kaygılarına saygı duyuyorum elbette. Norvec’te aslında mazeret olmaksızın 10 günden çok devamsızlık olursa, öğrenci okul hakkını kaybediyor. Ama bu özel durumda bu kuralın çok katı bir biçimde uygulanması söz konusu değil. Önemli olan okulla ailelerin iyi bir diyalog içinde olması.
 
Okul zorunlu olduğu için ailelerin çocuklarını okula anaokullarına göre daha yüksek oranda göndermesi bekleniyor. Çocukların okula gitmesi çok önemli tabi ki. Sadece eğitim açısından değil. Çocukların yaşıtlarıyla birarada olması lazım. Bildiğin gibi, okula gitmeyen öğrencilere evde ailelerin eğitim vermesi gerekiyor. Bunun için de ailelerin belli bir eğitim seviyesinde olması lazım. Uzun vadede, bu durum çocukların bilgi dağarcığında büyük farklar oluşmasına yol açabilir!
 
Oslo’da veliler çocuklarını güvenle okula gönderebilir. Oslo Eğitim Bakanı, Inga Marte Thorkildsen, Izlanda ve Isvec’te okulların kapatılmadığını, bu ülkelerde çocuklar arasında yayılma görülmediğini söylüyor.
 
Bydelsmødre (“semt anneleri” diyebiliriz) göçmen annelerden oluşuyor. Alna, Grorud, Stovner, Østensjø, Søndre Nordstrand ve Bjerke semtlerinde organize olmuş durumdalar. 131 anne var. 40 dilde diyalog kurabiliyorlar. Bu hafta Inga Marte ile video görüşmesi yaptılar ve velilerin sorduğu tüm soruları kendisine yönelttiler.
 
Bu arada hükümetin liselerdeki (vgs) yazılı sınavlardan sonra tüm sözlü sınavları da iptal ettiğini hatırlatalım. Privatist sınavları ise gerçekleştirilecek.
 
Ilkokullar icin hazirlanan kılavuzdaki (veileder) önlemlerden bazıları şunlar:

 • 1-4. sınıf öğrencileri için öğretmen başına max. 15 öğrenci

 • “Kohort”, yani öğrenci grupları mümkün olduğunca hep aynı sınıfı kullanacak

 • Aynı gruplar AKS da da beraber olacak.

 • daha çok dışarda olacaklar

 • okula geldiklerinde pek çok değişik noktada toplanacaklar

 • gerekmedikçe veliler okula girmeyecek

 • öğrenciler birbirlerinden yiyecek, kitap, kalem vs. alıp vermeyecek

 • beslenmelerini mümkün olduğunca aynı yerde, mesela sıralarında, yiyecekler.

 • okula oyuncak getiremeyecekler

Diğer haberler 
https://www.oslo.kommune.no/koronavirus/ adresinden belediyenin aldığı önlemlere dair sürekli güncelleştirilen bilgilere ulaşılabilir.

 Oslo Belediyesi'nin bugune kadar aldigi tedbirlerden bazilari:

 • Koronatelefonu acmak

 • Kalp telefonları öğrenciler için (hjertetelefon)

 • Oslo Acil (Legevakt) kapasitesi arttırıldı

 • "Smittevern" tedbirleri getirildi

 • Çoğu belediye çalışanı evden çalışıyor (500 kadar çalışan karantinada)

 • Su anda NAV’in devlet odeneklerinden karşılanıyor şirketlere ve bireylere yardımlar. Sonra belediyenin sosyal yardım vermesi gerekecek.

Gectigimiz Carsamba günü, Oslo Belediye Meclisi (bystyre) korona krizinden sonra ilk kez toplandı. Video toplantısı gerçekleşti. Soru cevap bölümü Facebook üzerinden de yayımlandı. 

Mayıs ayında yemek servisi yapılan yerlerde içki servisi de yapılmaya başlanacak.
 
Oslo Belediyesi uyuşturucu bağımlıları için ek önlemler almaya devam ediyor. Test, bilgilendirme, Storgata/Brugata’daki ”trivselsvekterne” uygulaması geliştirilecek, Semtlerdeki yardım uygulamaları yeniden açılacak. 9 Nisan’dan beri, karantina ya da izolasyon imkanı olmayanlar ”karantina oteline” yerleştiriliyor. 100 kişi ya da daha çok kişi burada kalabilecek. Su an 10 kişi kalıyor.

Berberler için de kılavuz yayınlandı. Yarın açmaya başlayacaklar.
 
Avrupa’ya sezon işçileri gelmeye devam ediyor. Dublin’e inen ve Bulagristan’dan 198 sezon işçisi taşıyan Ryanair uçağı tıklım tıklım doluymuş. Norvec’e de EØS (Det europeiske økonomiske samarbeidsområde) ülkelerinden sezon işçisi gelmesine 8 Nisan’dan itibaren izin var. Tabi karantina kurallarına uymaları gerekiyor.
 
Norvec’te de işsiz olup devletten gün başına yardım alanları (dagpengemottagere) tarla ve bahcekerde yaz işlerinde çalışmaya teşvik etmek için çalıştıkları saatin yarısını gelir olarak gösterebilecekler. Böylece çalışmak yardım almaktan daha kârlı bir hale gelecek.
 
İşsizlikten ötürü üniversitelere, yüksek okullara başvuru sayısında büyük bir artış var.
 
İş hacminin % 30’dan fazlasını kaybetmiş şirketlerin sabit harcamaları devlet tarafından ödeniyor. Aylık sabit harcamaları 15 000 kronun altında olan küçük işletmeler devletten yardım alamıyor. Bu konudaki devlet uygulamasının değişmesi bekleniyor.
 
Oslo’da Ruter’e 300 milyon yardım veriyoruz belediye olarak. Toplu taşımacılığın işleyebilmesi için. Otobüs ve trikte mesafeye dikkat. Inip binmek için düğmeye basmak gerekmiyor. Şoförler de alinan onlemlerle korunmaya calisiliyor.
 
 
 

søndag 19. april 2020

Norvec'ten korona raporu - 3

(Bu metin, 19 Nisan 2020 tarinde, Radyo Inter FM'de Dogan Yüksel ile yaptigimiz programda kullanilmistir.)


Baharın ve yazın müjdecisi olan sıcak bir günün ardından, bu güzel Pazar akşamında tüm dinleyenlere nice sağlıklı, mutlu, güzel bahar günleri diliyorum. Korona krizi de elbet bir gün bitecek, yavaş yavaş da olsa normal yaşantılarımıza döneceğiz. Eminim ki bu sancılı ve tehlikeli deneyim, hem teker teker bireyler olarak bize çok şey katacak, örneğin hayatta bizim için en önemli şeylerin neler olduğunu bir gözden geçirmiş olacağız, kısa hayatımızda neye vakit harcayıp neye harcamayacağımız konusunda belki başka sonuçlara ulaşacağız; hem de toplum ve devletler olarak hangi konulara öncelik vereceğimiz değişmiş olacak. En azından böyle olmasını dileyerek, bu akşam hangi konulara değineceğimizi söyleyelim.

Norvec’te ve Oslo’da korona ile ilgili bilgilerimizde bir güncelleştirme yaptıktan sonra özellikle iki konuya değineceğimizi belirtelim: birincisi yarından itibaren yuvaların açılmasıyla ilgili düşüncelerimiz, diğeri de salgınla mücadelede etkin olacağı düşünülen cep telefonu uygulamasıyla ilgili düşüncelerimiz.


Norveç ve Oslo’da korona ile ilgili bilgilerimizde genel bir güncelleştirme

Gün itibariyle su ana dek Norvec’te tespit edilmiş toplam 7036 korona vakası var. Tabi bu bilinen sayı. Bilinmeyenlerle birlikte bu sayının asında 45 bin civarında olduğu tahmin ediliyor. 151 kişi hastanede bakım görüyor. 163 kişi hayatını kaybetmiş durumda. İsveç ve Danimarka ile karşılaştıracak olursak, Isvec’te tespit edilmiş toplam 13 822 korona vakası var. 1511 kişi hayatını kaybetmiş durumda. Danimarka’da ise tespit edilmiş toplam 7242 korona vakası var. 346 kişi hayatını kaybetmiş durumda. Dünyada ise toplam 2,2 milyon kişi koronaya yakalanmış, 157 404 hayatını kaybetmiş durumda. Bu 2,2 milyonun 580 bini sağlığına kavuşmuş durumda ancak korona geçirmiş birinin, bağışıklık kazanıp kazanmadığı hala bilinmiyor.

 Norveç ve Oslo’da günde yeni vaka sayısı ise düşmeye devam ediyor. Meşhur ”reproduksiyon” sayısı, yani bir kişinin ortalama kaç kişiye hastalığı bulaştırdığını gösteren sayı, 15 Nisan itibariyle 0,68. Bundan bir ay önce bu sayı 2,4 idi. Bu elbette çok sevindirici bir gelişme, ancak bu korona virüsünün tehlikesinde bir azalma olduğu anlamına gelmiyor. Virüs hala tehlikeli ve risk grubunda olanlar için ölümcül bir tehlike oluşturmaya devam ediyor. Bu yüzden gerekli önlemleri almaya özenle devam etmemiz gerekiyor. VG’nin internette bir korona testi olduğunu, kendilerini hasta hissedenlerin, atmaları gereken adımlar konusunda bu testi yapabileceğini de hatırlatalım.

 Oslo’da koronaya, Norveç geneline göre 3 kat daha fazla rastlanıyor. Iki hafta önce Oslo’da günde yeni vaka sayısı 71 iken, bu sayı gün itibariyle 41’e düşmüş durumda. Oslo’da koronadan hayatını kaybedenlerin sayısı ise 30.

 Oslo’da yabancı kökenliler, özellikle Somalililer arasında koronaya daha çok rastlanması ile ilgili olarak (ki 300 kadar Somalilinin korona olduğu bildiriliyor), bunların servis sektöründe, taksi ve otobüs şoförlüğü, hastabakıcılık. temizlikçilik gibi işlerde hastalığa maruz kalarak çalıştıklarını hatırlamamız gerekiyor. Belediye her dilde halkı bilgilendirme çalışmalarına devam ediyor.

Norvec’teki bu başarının nedeninin, bugün Aftenposten’da yazan Ketil Raknes gibi ben de, Norvec’te devletin kendini tüm ağırlığıyla göstermesi olduğuna inanıyorum. TV’da haberlerde sürekli son derece kompetent, işinin uzmanı, doktoralı ve halka hitap etmesini bilen sağlık uzmanı devlet görevlilerini, bürokratları görüyoruz. Bunun üzerine bir de Norvec’teki “tillit” yani “güven kültürü”, yani hem vatandaşların birbirine hem de resmi makamlara güvenmesi eklenince, bu krizin daha etkin bir biçimde yaşanabildiğini, yürütülebildiğini görüyoruz. Yani aslında her ülkede, koronayla mücadelde su iki şey önemli gibi görünüyor:
 1. Devletin ne kadar güçlü olduğu
 2. Vatandaşların devlete ve resmi makamlara ne kadar güvendiği
 Dolayısıyla Iskandinav ülkelerinin çoğu, Almanya, Yeni Zelenda, Güney Kore, Singapur, Tayvan gibi ülkeler bu krizi görece daha iyi bir şekilde geçiriyor gibi görünüyor.

 ABD’de ise durum tam tersi gibi. Sağlık otoriteleri, kifayetsiz politik iradeye rağmen krize bir yön vermeye çalışıyor, P.J. O’Rourkes’in dediği gibi, “Cumhuriyetciler, hükümetlerin işlemediğini söylerler, sonra da başa geçip bunu doğrularlar.”

 Norveç ve Oslo’daki diğer güncel haberlere şöyle bir değinecek olursak:
 - Güzel havada dışarı çıkıyoruz. Zaten bu da taBirbirimle aramızda 2 metre mesafe korumamız şartıyla, dışarı çıkmamız tavsiye ediliyor. Ancak bunu yaparken mesafeye ek olarak özellikle iki şeye dikkat etmemiz gerekiyor: birincisi doğayı kirletmememiz, çöplerimizi toplamamız, ikincisi de ateş konusunda hassas olmamız. ormanlara çöp tenekesi.

 - Berberler salonlarını 27 Nisan’da açmaya hazırlanıyor. Alınan önlemler arasında çalışanlara salgın hastalıkla mücadele konusunda kurs verilmesi, müşterilerin SMS’le çağrılacak olması, aradaki mesafenin korunmasına dikkat edilmesi, çeşitli hijyen önlemleri... sayılabilir.

 - Hyttaforbud’u de kalkıyor. Yine de hyttalara gitmesi gerekenlerin seyahat etmesi, bunun dışında hyttalarin kullanılmaması tavsiye ediliyor.

 - NRK, en popüler korona sözcükleri arasında birinci, ikinci ve üçüncü sözcüğü seçmiş durumda: “yarismanin” birincisi sözcük, “søringkarantene”, yani “Güneyli karantinasi”. Bunun nedeni de, bildiğiniz gibi, 14 Mart’ta Tromsø şehrinin, Norvec’in güneyinden gelenler karantina uygulaması.

 Ikinci sözcük, “korinasveis”, yani “Korona kesimi sac”. Bu da berbere gidilemediği için uzayan saçlara istinaden herhalde

 üçüncü sözcük de “hyttaskam”, yani “Tatil evi utanci”. Bildiğiniz gibi Norveçliler hyttalarina, yani yaz-kış gittikleri tatil evlerine çok duskunduler. Korona krizi dolayısıyla hyttalarina gitmemeleri uyarısına karşın yine de hyttalarina gidenlerin, utanca kapılıp tırıs tırıs evlerine dönmesini anlatıyor bu sözcük.

 - Oslo’da lokanta ve barlar da, Mayis’tan itibaren yavaş yavaş alkol servisine başlayacak gibi görünüyor.

 - Sokakta maske takma konusunda Halk Sağlık Enstitusu’nun (Folkehelseinstitutt) önerisinde bir değişme yok. Norvec’te hala maske takmak zorunlu değil. Ancak market, toplu taşıma araçları gibi yerlerde maske takmanın zararının olmadığı da ekleniyor.

 - Devletin nakit sıkıntısı çeken şirketler için “nakit yardimi” (kontantstøtte) yapaciginin duyurulmasından beri 3 000 şirket bunun için devlete başvurmuş durumda. Bu imkanı da dinleyenelere hatırlatalım.


Anaokulu ve ilkokullar açılıyor


Izlanda ve Isvec’te anaokulları ve ilkokullar zaten hiç kapatılmadı. Norvec’te 12 Mart’ta anaokulları ve ilkokullar kapatıldığında, bu, Halk Sağlık Enstitusu’nun (Folkehelseinstitutt) değil, hükümetin kararıyla olmuştu. Şimdi bu kararın yavaş yavaş gevşetilmesi söz konusu. Yarından itibaren bazı anaokulları açılacak. Bir hafta sonra da diğer anaokulları ve ilkokullar (1. sınıftan 4. sınıfa kadar) açılacak.

 Şimdi bazı veliler ve çalışanlar bunu erken buluyor. Böyle düşünenler tüm velilerin % 25’i oranında. Ben bunu anlıyor ve velilerin bu seçimlerine saygı gösteriyorum.

 Öte yandan tüm resmi merciler ve sağlık uzmanları, çocukların anaokulu ve ilkokula gitmelerinin güvenli ve uygun (“forsvarlig”) olduğunu söylüyorlar. Dükkanlarda korona bulaşma olasılığının, yuvada bulaşma olasılığından daha çok olduğunu söylüyorlar.
 Oslo’da 0-9 yaş grubunda şimdiye kadar, toplam 79 000 çocuktan sadece 28 çocukta korona görülmüş durumda. Ama belediye olarak biz de bu işi şansa bırakamayız elbette!

 Öncelikle yarından itibaren ana okullarının şimdiye kadar hiç görmediğimiz, alışık olmadığımız bir şekilde açılacağını söyleyelim.

 Devletin hazırladığı “milli kilavuz” (veileder) doğrultusunda alınacak önlemler şunlar:
 1. Çocuklar sabit gruplara bölünecek. Başlarında hep aynı yetişkin olacak.
 2. Evden yemek getirecekler.
 3. Yuvada daha kısa süre kalacaklar (hem personel azlığı hem de yuvanın ertesi gün için temizlenmesi için zaman kalması açısından)
 4. Alerjik sebep dışında burnu akan çocuklar (ve tabi çalışanlar) yuvaya asla gelmeyecek.
 5. Ilk etapta 2 hafta bÿle gidecek. Sonra duruma bakacağız.

Oslo’da belediyenin işlettiği 312, özel olarak işletilen 421 ana okulu var. Belediyenin işlettiği yuvalarda ek olarak su tür tedbirler de alınabilecek:
 6. Çoğu yuvada ebeveynler yuvaya giremeyecek. Çocuklarını yuvanın kapısından teslim edip, kapıdan alacaklar. Gerekirse dışarda bekleyecekler.
 7. Yığılmayı önlemek için çoğu yuvada aileler çocuklarını kendilerine bildirilen zaman dilimi içinde getirip götürebilecekler.

 Özel yuvalar, devletin kılavuzuna göre hareket etmek zorundalar; belediyenin ek olarak getirdiği tedbirleri uygulayıp uygulamamak konusunda serbestler.

 Risk grubunda olan çalışanlar ise gidemeyecekleri için, yuvalarda eleman sıkıntısı var. Bunun için belediye canla başla çalışıyor. örneğin Oslo Met ûniversitesi’ndeki Anaokulu Eğitmenliği bölümüyle işbirliği halinde.

 Oslo’da su ana kadar Oslo Üniversite Hastanesinde sadece 23 00 kişi test edilmiş. Yuva ve okulların açılmasıyla birlikte testlerin de artması gerekigini düşünüyorum. Risk grubundaki çocukların ve çalışanların da elbette yuvaya gitmesi konusunda tedbirli davranmak gerekir.


“Smittestopp” (Salgını durdur!) adlı cep telefonu uygulaması

Perşembe akşamı Halk Sağlığı Enstitüsü vep telefonları için yeni bir uygulama, bir “app” yayımladı. Bu, Norveç yapımı bir app. Koronanin bulaşmasını izlemek, izini sürmek üzere hazırlanmış. GPS ve bluetooth sinyalleri kullanıyor. Bu app’i cep telefonuna indirmiş bir kişi korona olursa, yani bu kayıtlara islenmise, telefonunda bu uygulama olan kişilere, bu kişiyle 15 dakikadan uzun bir süre yanyana olmuş kişilere SMS ile uyarı mesajı gidiyor. Tabi mesajda bu kişiden anonim olarak sozediliyor.

 Teknolojinin bunu destekleyebilmesi için Apple ve Google 10 Nisan’da bir anlaşma yapmış. 9 metre çapında bir alanda bluetooth aracılığıyla bilgi alisversinde bulunabilmek için.

 Başbakan Erna Solberg bu uygulamayı telefonlarımıza indirmemizi, bu şekilde koronayla mücadeleye katkıda bulunmamızı istiyor.

 Cuma akşamı itibariyle Norvec’te 1 milyon kişi bu uygulamayı telefonuna indirmiş bulunyor. Bu uygulamanın ise yaraması için, nüfusun en az yarısının uygulamayı kullanması gerekiyor.

 Bazı kişiler, bu tıp bir uygulamanın, kişinin özel bilgilerini edinme kapsamına girdiği gerekçesiyle eleştirel bakıyor.

 Nitekim yurt dışındaki bazı tecrübeler bunu doğrular nitelikte. Singapur’da benzer bir app, 20 Mart’ta yayımlanmış. Su ana dek toplumun sadece altıda biri uygulamayı indirmiş. Izlanda’da bu oran yüzde kırk.

 Rusya’da, bu uygulama sahte bir güven duygusuna yol açmış. Millet, etrafta koronali yok diye toplu taşıma araçlarına üşüşmüş.

 Cin’de insanlar yeşil (koronasiz), sarı (koronali olabilir), kırmızı (koronali) diye siniflanmislar. Halk bu bilgilere nasıl ulaşıldığını anlayamamış. Niye kednilerine birdenbire “izolasyona girmen lazim” diye mesaj geldiğini filan da anlayamamislar.

 Güney Kore’de bu uygulamayı indirmiş olanlara saat saat, hatta dakika dakika bilgi geliyormuş cep telefonuna: etraflarında koronali biri olup olmadığı, hangi otobüse ne zaman bindiği, indiği, hatta maske takip takmamis olduğuna kadar.

 Dolayısıyla pek çok kişi bu bilgilerin kötüye kullanılmasından çekiniyor. Ancak diğer ülkelerdeki tecrübeler bir yana, ben Norveç makamlarına güvenebileceğimizi, güvenmemiz gerektiğini düşünüyorum. Ancak bu uygulamanın bir anlam teşkil edebilmesi için çok daha fazla sayıda insanın bu uygulamayı kullanması gerektiğinin ve cok daha fazla sayida insanin test edilmesi gerektiginin de altını çizmemiz lazım.